Yeni Zelanda, 1,6 milyar dolar yatırımla beş MH-60R Seahawk helikopteri ve iki Airbus A321XLR uçağı alarak yaşlanan savunma filosunu yenilemeye hazırlanıyor.
Yeni Zelanda, 21 Ağustos’ta yaptığı açıklamada, ülkenin yaşlanan savunma filosunun yenilenmesi kararının ardından beş MH-60R Seahawk helikopteri ve iki Airbus A321XLR uçağı satın almak için 2,7 milyar Yeni Zelanda doları (1,6 milyar ABD doları) harcayacağını duyurdu.
Savunma Bakanı Judith Collins ve Dışişleri Bakanı Winston Peters’ın ortak açıklamasına göre, 2 milyar Yeni Zelanda doları Lockheed Martin’in Sikorsky birimi tarafından üretilen deniz helikopterlerine, 700 milyon Yeni Zelanda doları ise A321XLR uçaklarına ayrılacak.
Savunma bütçesini 9 milyar Yeni Zelanda doları artıracak
Her iki yatırım da Nisan ayında hükümetin açıkladığı Savunma Kabiliyet Planı kapsamındaki taahhütlerin bir parçası olarak belirlendi. Yeni Zelanda, bu plan kapsamında önümüzdeki dört yıl içinde savunma harcamalarını 9 milyar Yeni Zelanda doları artırmayı ve önümüzdeki sekiz yıl içinde savunma harcamalarını gayrisafi yurt içi hasılanın yüzde 2’sine kadar neredeyse iki katına çıkarmayı taahhüt etmişti.
Collins, “Artık daha geniş bir ihaleye çıkmak yerine, helikopterleri doğrudan ABD’nin Yabancı Askeri Satış Programı aracılığıyla tedarik etme sürecine hızla geçeceğiz. Kabinenin nihai iş planını gelecek yıl değerlendirmesi bekleniyor” dedi.
Uçaklar kiralama-satın alma yöntemiyle alınacak
Boeing 757 uçaklarının yerini alacak olan iki yeni Airbus uçağı, altı yıllık kiralama-satın alma anlaşmasıyla satın alınacak. Yeni Zelanda Savunma Kuvvetleri’nin iki adet 757 uçağı 30 yılı aşkın süredir hizmet veriyor ve yaşları nedeniyle giderek daha az güvenilir hale gelerek defalarca arızalanmış, ülke liderlerini yolda bırakmış ve onları ticari uçuşlar kullanmaya zorlamıştı.
Collins, “Bu karar, Yeni Zelanda’nın kritik, muharebe kabiliyetine sahip, birlikte çalışabilir ve güvenilir bir filoya sahip olmasını sağlayacak” ifadelerini kullandı.
Peters ise hükümetin yatırım kararlarının, “keskin biçimde kötüleşen güvenlik ortamına yanıt verdiğini” belirtti. Peters, “Küresel gerilimler hızla artıyor ve ekonomik refahımızı güvence altına almak için ulusal güvenliğimize yatırım yapmamız gerekiyor” dedi.
Perşembe günü yayımlanan bir istihbarat raporu ise, Yeni Zelanda’nın özellikle Çin kaynaklı yabancı müdahale ve casusluk tehditlerinin artmasıyla son dönemin en zorlu ulusal güvenlik riskleriyle karşı karşıya olduğunu ortaya koydu.
Bu gönderi kategorisi hakkında gerçek zamanlı güncellemeleri doğrudan bildirim almak için tıklayın.