Dünya Bankası’nın Etiyopya’daki programı kapsamında eğitim vermek üzere ilk sözleşme imzaladığımızda heyecanlanmıştım. Çünkü uzun zamandır gitmek için fırsat kolladığım belki de Afrika’nın en merak ettiğim ülkelerinden birisinde iş vesilesiyle bulunma imkânım olacaktı.
Yerel dil Amharikçe’de ‘Yeni Çiçek’ anlamına gelen Başkent Addis Ababa’ya yaptığım ilk seyahat sonrasında ülkenin kültür birikiminden o kadar etkilendim ki takip eden aylarda kendim için seyahat planlamamış olmama rağmen program değiştirip Etiyopya’ya giden ekibimize 2 defa daha dahil oldum.
Etiyopya denince akla ilk kahve ve maraton koşucuları gelir belki de ama bunun ötesinde ülke için yazılabilecek birçok şey var. Çok kısa süreli İtalyanlar tarafından işgal edilmiş olsa da kıta Afrika’sının Liberya ile birlikte kolonileştirilememiş 2 ülkesinden birisi ve çok ciddi bir kültürel mirasa sahip… Afrika kıtasının kendi alfabesine sahip olan tek ülkesi Etiyopya’yı gerek tarihsel süreci gerekse kozmopolit yapısı deyim yerindeyse Nev-i şahsına münhasır kılıyor…
Etiyopya’ya gidenler 7 yıl 8 ay gençleşiyor!
Etiyopya’da hemen ilk dikkatimi çeken farklılıklardan birisi saat ve takvim sistemlerinin alışılmışın çok dışında olmasıydı. Sabah ziyaret etmek için bazı işyerlerin açılış saatlerini sorduğumda ‘2’, ‘3’ gibi cevaplar alınca şaşırdım ve detaylı sorunca Etiyopya yerel saat sisteminin farklı olduğunu anladım.
Normalde Etiyopya Türkiye ile aynı zaman diliminde ve aynı saati kullanmasını bekliyorsunuz ancak öyle değil. Etiyopya ekvatora çok yakın ve yıl boyunca gece ile gündüz saatleri, güneş doğuş-batış saatleri fazla değişmiyor. 12 saat gece, 12 saat gündüz…
Etiyopyalılarda günü 12 saatlik iki dilime bölmüşler ve bu dilimler sabah ve akşam saat altıda (uluslararası saat ile) başlıyor. Her sabah uluslararası saat ile saat altıyı saat sıfır olarak kabul ediyorlar. Bu durumda uluslararası saat 07:00 iken Etiyopya yerel saati 01:00, 11:00 iken ise Etiyopya yerel saati 04:00 oluyor…
Havayolları, dünya ile iş yapan firmalar uluslararası saat sistemini kullanıyor ancak halk yerel saat sistemini kullanıyor. Hatta toplu taşımacılık sefer tarifeleri bile yerel saat ile, düzenlediğimiz eğitimlerde programları hep yerel saat ile hazırlayıp duyurduk katılımcılara…
Sadece saat sistemi değil Etiyopya’nın takvim sistemi de farklı. Şu anda Etiyopya’ya giderek 7 yıl 8 ay gençleştim… Etiyopya Julian Takvimini kullanıyor ve bu nedenle dünyanın büyük bir kısmından 7 yıl 8 ay geride… Yani şu anda Etiyopya 2011 yılını yaşıyor…
Etiyopya’da seneyi ise 13 aya bölmüşler: 12 ay 30 gün, 1 ay ise 5 veya 6 gün sürüyor. Daha da farklısı senenin ilk günü olarak 11 Eylül kabul edilmiş.
Ormanda saklanmak için çiğ ete alışmak
Etiyopya mutfağında dünyada en çok ün yapan elbetteki Etiyopya kahvesi. Ben yemeklerin birlikte servis edildiği Injera ekmeğini ve yemek servisi öncesi herkesin ellerinin ibrikle yıkanması ritüelini de beğendim.
Ancak yerel mutfak açısından en çok ilgimi çeken çiğ et tüketiminin Etiyopya’da çok yaygın olması oldu. Bir çok yerde özel çiğ et restaurantları var (Addis Ababa’da bu konuda en favorim ‘Yilma Restaurant’ oldu.)
Çiğ et alışkanlığının nereden geldiğini sorduğumda ise İtalyanlarla savaş döneminde orman bölgesinde kalan halkın yemek pişirmek için ateş yaktığında uçakların onların saklandığı bölgeleri kolay tespit etmeleri sonrası yemekleri pişirmeden yemeye başladıklarını ve çiğ et alışkanlığının da bu zamanlardan geldiğini ifade ettiler.
‘Yakışıklı’ kelimesinin Amharikçe anlamı ‘Turku’, Osmanlı askerlerinden geliyor
Benim için Etiyopya’daki ilginç durumlardan birisi ise düzenlediğimiz eğitimlerde hep ‘Turku’, ‘Turku’ diye çağırılmamdı. Sonrasında nedenini anlattıklarında yüzümü hoş bir gülümse aldı. Osmanlı zamanında Etiyopya’da bir süre askerimiz bulunmuş ve o dönemdeki uzun boylu, yapılı Osmanlı askerleri yakışıklılıkta
referans gösterildiğinden yerel dilde ‘yakışıklı’ kelimesinin karışılığı olarak ‘Turku’ kullanılmaya başlanmış…
100 milyon nüfusuyla Nijerya sonrası Afrika’nın en büyüğü Etiyopya’nın gelir seviyesi çok az olmasına rağmen kentlerdeki suç oranı göreceli olarak düşük ve sokaklar diğer birçok Afrika kentinden daha güvenli. Bu durumun nedenlerinden birisi belki de böyle güçlü kültür birikimlerinin olması…
Bu gönderi kategorisi hakkında gerçek zamanlı güncellemeleri doğrudan bildirim almak için tıklayın.