Birçok havayolu kriz anlarında ayakta kalabilmek kenarda tuttukları yaklaşık 3 aylık birikimlerini erittiler. Koronavirüste ikinci dalga yaşanması halinde bu durum hava yolları için daha yıkıcı olacaktır. Özellikle de hükümet desteği olmayan hava yolları için vahim tablolar ortaya çıkacaktır. Şu an İflasın eşiğinde olan hava yolları Covid-19 salgının sonrası piyasaların yavaş yavaş açılmasıyla birlikte yeni formüller ve yeni sistemlerle ortalama yüzde 40 kapasiteyle uçuyorlar. Ancak şirketler krizle uzun süre uğraştıktan sonra şimdi de dünyadaki siyasal sorunlarla karşılaştılar. Avrupa Birliği’nde olduğu gibi siyasi yaklaşımlarla seyahat uyarıları yapılıyor. Uçuş izinleri siyasi yaklaşımlarla veriliyor.
İkinci dalga Çin’de uçuşları düşürdü
Salgın sonrası piyasalar açılmaya başlamak üzereyken Çin’in başkenti Pekin’de 100’ü aşkın yeni koronavirüs vakasının tespit edilmesi üzerine yetkililer durumun “aşırı derecede ciddi” olduğunu açıkladı. Bu nedenle Pekin Başkent Havalimanı ve Pekin Daxing Havalimanı’nda uçuş sayılarında düşüş yaşandı. VariFlight’a göre, ikinci dalganın başlamasının ardından Pekin’e yapılan uçuşlar, yüzde 11 ve bir hafta öncesine göre yüzde 16 düşüş gösterdi. Pekin Başkent Havalimanı geçen hafta pazar günü 820 uçuş gerçekleştirdi, Pekin Daxing Havalimanı’nda ise 463 uçuş icra edildi. Pekin yerel yönetim sözcüsü Şu Hejian, salgının yayılmasını kontrol altına almak için sert önlemlerin alınması gerektiğini söyledi. Salgının kaynağı olarak görülen Şinfadi gıda pazarının bulunduğu bölgede oturanların Pekin’den çıkmasına izin verilmiyor. Taksilerin de kent sınırı dışına çıkması yasaklandı. Şinfadi ve diğer pazarlara gitmiş olan kişilerin yetkililere haber vermesi ve evde kendilerini karantinaya alması istendi. Halbuki bunun öncesinde Pekin’de 2 ay boyunca hiç yeni vaka çıkmamıştı.
Tarihi en büyük krizi bitmedi
Dünyanın bugüne kadar yaşadığı en büyük kriz olarak Covid-19 tarihi geçti. Ama tehlike henüz geçmedi. Her sektörü çeşitli açılardan zor durumda bırakan salgın en çok da havacılık sektörünü vurdu. Sektör yıllar boyunca birçok kriz atlattı. Bunlardan en önemlileri Sars, 2008 küresel-finansal kriz, 11 Eylül terör saldırısı ve şimdi de Covid-19 olarak kayıtlara geçti. Buna göre 4 ana krizde havacılık sektörü yolcu trafiğinde düşüşler yaşadı. Bazılarında havacılık kuralları değişti. Ancak tüm bu krizleri yıllık verilerle değerlendiren Uluslararası Hava Taşımacıları Birliği – IATA, Covid-19’un yüzde 95’lik düşüşle dibe vurduğunu açıkladı. Bu düşüşü yüzde 20’yle ABD’de 2001 yılında gerçekleşen 11 Eylül terör saldırısının izlediğini, yüzde 12 ile Sars virüsünün ve yüzde 5’lik bir dilimle de küresel finansal krizlerin izlediğini yapılan araştırmalar neticesinde ortaya çıkardı. Hava yollarının 2020 yılında 84,3 milyar dolar zarar etmesini bekleyen IATA, hükümetlerin mali yardımlarının birçok havayolu için can damarı olduğunu bildirdi. Mesela Avrupa’da Air France, KLM, Lufthansa devletten yardım alan hava yolları olarak dikkat çekti. Türkiye’de de başta Türk Hava Yolları (THY) olmak üzere Pegasus, Onur, Corendon gibi diğer tüm hava yolları salgından ağır bir şekilde etkilendi. Ancak şirketlerin ihtiyaç duyduğu maddi yardım konusu devletin ilgili kurumları tarafından henüz gündeme getirilmiş değil. Dünyada benzer durumda olan ülke ve şirketler var. Peki havacılık şirketleri bu duruma nasıl hazırlanıyor?
Latin Amerika kan ağlıyor
Hükümetlerinden destek alamayan hava yolları birer birer teslim bayraklarını çekmeye başladılar. Özellikle dünyanın en köklü hava yollarından Kolombiyalı Avianca ve Şili merkezli Latam’ın iflas sürecine girmesinde hükümetlerin takındıkları tavırlar ciddi eleştirilere sebep oldu. Geçtiğimiz hafta ise Meksika’nın en büyük hava yolu şirketi Aeromexico, koronavirüs salgınının küresel havacılık endüstrisi üzerindeki yıkıcı etkisiyle yeniden yapılandırma için iflas başvurusu yaptı. Bu kıtada salgın öncesi günlere dönüşün ancak 2022 yılında olabileceği öngörülüyor.
Uçak üreticileri ne yapıyor?
Büyük uçak üreticileri Airbus ve Boeing, son 3 aylık dönemde yaklaşık 450 adet uçak sipariş iptali ile sarsıldı. En çok iptal ise 345 adetle Boeing 737 MAX’te yaşandı. Yaklaşık 2 yıldır çözülemeyen Boeing 737 MAX krizi bile ABD’li yetkilileri harekete geçirdi. 1,5 yıldır uçağın sorununu çözemeyen ABD, bu hafta 737 MAX’i yeniden sertifikalandırma sürecine girdi. Testler yapıldı. Avrupa merkezli uçak üreticisi Airbus içinde bulunduğu koronavirüs kaynaklı mali sıkıntı nedeniyle çoğu Avrupa’da olmak üzere gelecek yıl 15 bin çalışanını işten çıkaracak. Airbus’tan yapılan açıklamada, Covid-19 öncesi seviyeye geri dönmenin 2023’ü ve muhtemelen 2025’i bulacağı belirtilerek, bu aşamada şirketin ilave önlemler alması gerektiğine işaret edildi. Plan çerçevesinde Fransa’da 5 bin, Almanya’da 5 bin 100, İngiltere’de bin 700, İspanya’da 900 ve Airbus’un diğer tesislerinden de bin 300 çalışanın işine son verileceği açıklandı. Airbus, helikopter teslimatlarında en iyi dönemi yaşaması sebebiyle iptal edilen uçak siparişlerini kısmen helikopter bölümüyle kapatmaya çalıştı. Buna ek olarak uzay çalışmalarına da öncelik vermeye başladı.
İşten çıkartmalar artıyor
Dünya genelinde hava yolları yüzde 30’luk bir personel daralmasına gidiyor. Devlet desteği alan hava yolları bu süreci çalışanlarını evlerine gönderip kısa çalışma ödenekleriyle geçiştirdi. Ancak çalışanlar uçuşların başlamasıyla ne zaman işlerinin başlarına döneceklerini merak ederken, hava yolları da ciddi şekilde bazı çalışanlarının işlerine dönmemesi için yeni kararlar alıyor. Bu kapsamda havayolu şirketleri korona süreci ve sonrasında her alanda ciddi daralmaya gidiyorlar. Avustralyalı Qantas krizin önüne geçebilmek için 6 bin kişiyi işten çıkaracağını duyurdu. Şirket koronavirüs salgınıyla gelen krizi atlatmak için 1,3 milyar dolarlık desteğe ihtiyaç duyuyor. İşten çıkarmalarla birlikte Qantas 29 bin çalışanını beşte bir oranında azaltmış olacak. Qantas’ın alt markası Jetstar’ın da bu krizden büyük ölçüde etkileneceği ifade ediliyor. Bunun yanı sıra devletten destek almasına rağmen Alman Lufthansa toplam 22 bin kişiyi işten çıkaracak. Air France 2022’ye kadar 7 bin 600 kişi çıkıracağını deklare etti. Amerikan Airlines yüzde 30 daralma kararı alarak 5 bin 100 kişiyle yollarını ayırıyor. Easyjet 4 bin 500 kişi çıkarıyor. Air Canada 20 bin kişi işten çıkarıyor. Ryanair 900 pilot ve kabin amirinin görevine son veriyor. İskandinav Hava Yolları SAS ise bin 593 kişiyi evlerine gönderiyor.
Uçak filoları gençleşiyor
Özellikle yeni dönemde dünya havacılık sektörü daha az yakıt tüketen, daha verimli, çevreye duyarlı, bakım ve onarım maliyetleri düşük olan uçakları tercih ediyorlar. İşletme maliyetleri yüksek uçaklar filolardan çıkarılıyor. Çift katlı jumbo jetler; Boeing 747 ve Airbus A380 modellerinin üretiminden ve kullanımından vaz geçiliyor. Emekli edilmeyen jumbo jetler ise kargoya yöneliyor.
Şirketler merkezlerini azaltıyor
Türk Hava Yolları ve Lufthansa’nın iştiraki SunExpress Almanya’daki iştirakini kapatma kararı aldı. SunExpress, Almanya şirketinin faaliyetini durdurdu. Uçaklarını Türkiye’ye getirdi. Operasyonuna burada devam edeceğini açıkladı. İngiltere’de 11 merkezi bulunan easyJet, Londra, Stansted, Southend ve Newcastle’daki üslerini kapatıyor. Havayolu üslerini kapatıyor, ancak buralara uçuşlar devam edecek. Sadece burada uçakları konuşlanmayacak ve herhangi bir ekip bulunmayacak. Türk Hava Yolları da yurt dışındaki ofis sayılarını ve personelini azaltacak çalışmalar yapıyor.
Uçuş frekansları azaltılıyor
Hava yolları korona salgınının başladığında ilk etapta frekans kaybetmemek için ‘Hayalet Uçuş’ gerçekleştirdiler. Bazı uçaklar tek kişiyle bile uçuş yaptı. Bundaki amaç önem arz eden, şirket gelirlerine ve uçuş ağına büyük katkı sağlayan hatlardaki frekansları kaybetmemekti. Ancak koronavirüs salgını bambaşka tablolar ortaya çıkardı. Artık şirketler frekanslara bakmadan yeni duruma göre uçuş planlamaları yapıyor. Çünkü hava yollarının dayanacak ekonomik güçleri kalmadığı gibi geleceğin nasıl şekilleneceğini de tahmin edemiyorlar. Uçuş planlaması yapan şirket yetkilileri daha önce her 3 gün uçtuğu noktalara bile haftada kaç sefer koyacaklarını kestiremiyorlar.
Siparişler iptal, teslimat sonra
Hava yolları koronavirüs öncesi uçak üreticileri Boeing ve Airbus’a sipariş ettikleri uçaklarını bu dönemde teslim almak istemiyorlar. Ya ileri tarihlere erteliyorlar ya da iptal edilmesi için çaba gösteriyorlar. Uçuş trafiklerinin düşük olması nedeniyle şirketler tazminat ödemeyi göze alarak bu şekilde davranıyor. En son Oslo merkezli düşük maliyetli (low-cost) Norwegian Havayolları Boeing’e vermiş olduğu 97 uçaklık siparişini iptal etti. Havayolları ile üreticiler arasındaki bu tür görüşmelerin önemli bir kısmı ise henüz kamuoyuna yansımış değil.
Uçakları depolamaya devam
Hava yolları, uçaklarını ağır park bedeli ödemeyecekleri havalimanlarında parka çekip, depoladılar. Merkez (Hub) olarak kullanılan havalimanlarındaki yoğunluk sebebiyle işlek olmayan havalimanlarında uçaklarını konuşlandırdılar. Park pozisyonundaki uçakların yavaş yavaş gökyüzüne dönmesi sevindirici olsa da şirketler halen daha çoğu uçaklarını depolamaya devam ediyor.
Yazarın Diğer Yazıları
Bu gönderi kategorisi hakkında gerçek zamanlı güncellemeleri doğrudan bildirim almak için tıklayın.