Sanat, tasarım, moda, ticaret, eğitim, gösteri dünyası ve turizmin başkenti olan Milano, sokaklarında gezerken keyif alacağınız hem tarihi hem de modern dünyayı birarada keşfedebileceğiz bir yaşam tarzına sahip. Yaklaşık 100 uçakla Avrupa’nın en büyük havacılık müzesi de Milano şehrinde bulunuyor.
Haber Aero olarak moda ve sanatın başkenti olarak bilinen İtalya’nın Milano şehrinde görülmesi gereken yerleri sizin için araştırdık.
Milano büyük bir şehir. İtalya’nın en nüfuslu ikinci komünü konumunda. Bir turist olarak gezeceğimiz bölgeler Centro yani Zone 1. Duomo’nun ihtişamıyla çevrili meydan, şehrin sanat ve bohem dünyasının yoğun olarak buluştuğu Brera, merkezin sınırlarında Porta Garibaldi, Porta Romana, Porta Venezia ve özellikle yaz akşamları için ilk adres Navigli. Dolu dolu bir Milano seyahati için Centro’nun tüm güzelliklerinin tadına varıp biraz da adını şehrin tarihi kapılarından alan bu bölgelere çevirmek yeterli.
İşte Milano’da keşfedilmesi gereken 8 nokta:
1-Duemo Katedrali
Duomo di Milano Katedrali, İtalya’nın Milano şehrinde bulunan ve Gotik mimarisiyle dikkat çeken bir yapı olarak bilinir. İnşaatına 1386 yılında başlanmış ve 1965 yılında tamamlanmış. Kathedral, 157 metrelik yüksekliği ile Milano’nun en yüksek yapısı konumunda ve dış cephesi beyaz mermerle kaplı. İç mekanında birçok sanat eseri ve heykel bulunur. Santa Maria Nascente’ye adanmış olup, Milano Başpiskoposu’nun makamıdır. Duomo, 11 bin 700 metrekare yüzey alanı ve 440 bin metreküp hacmiyle İtalya’nın en büyük katedrali ve dünyanın en büyük beşinci Hristiyan kilisesidir. Katedralin bulunduğu alan Piazza del Duomo, şehrin en büyük meydanıdır. Bu alan tarihi, sanatsal ve kültürel bakımdan oldukça önemli özelliklere sahip. Ayrıca Piazza del Duomo meydanında bir heykel bulunur. Bu heykel İtalyan heykeltıraş Ercole Rosa tarafından yapılmış. Heykel, İtalya’nın birliğini simgeleyen kralı temsil eder ve 1970 yılında açılışı yapılmış.
2-Vittorio Emanuele Galerisi
Piazza del Duomo meydanındaki diğer bir önemli yapı ise Vittorio Emanuele Galerisi olarak bilinir. Milano’da bulunan ve İtalya’nın en eski alışveriş merkezi olan tarihi bir yapı turist akınına uğrar. Duomo Meydanı’nın hemen yanında yer alır ve muhteşem mimarisi ile dikkat çeker. İçinde dünyanın en önemli markalarının bulunduğu birçok lüks mağaza vardır. Hem Milano’nun simgelerindendir hem de modanın kalbi burada atar. 1861 yılında ünlü mimar Guiseppe Mengoni tarafından tasarlanan bina sekizgen şekilli merkezinde dört kıta Asya, Avrupa, Amerika ve Afrika’yı simgeler. Öte yandan galeride tarım, bilim, sanat ve endüstriyi temsil eden mozaikler bulunur. Bir çok restoran da galerinin içinde yer alır. Gündüz saatlerinde kalabalıktan yürümek çok zor olsa da akşam ışıklandırmasıyla bu önemli yeri gezmek daha keyiflidir. Ancak akşam saatlerinde mağazalar 19:30’da kapandığı için alışveriş yapmanız zor.
3-Anıtsal mezarlık
Monumental Cementary olarak bilinen anıtsal mezarlık bir açık hava müzesini andırıyor. Olağanüstü güzellikteki bu açık hava müzesine rehberli turlar da düzenleniyor. Biz yoğun yağış altında anıtsal mezarlığı keşfettiğimiz için alanda fazla ziyaretçi bulunuyordu. Anıtsal mezarlık bize Arjantin başkenti Buenos Aires’te bulunan Recoleta mezarlığını hatırlattı. Anıtsal mezarlık aynı Recoleta mezarlığı gibi düzenli, temiz ve birbirinden ilginç mimari ve dinsel temayı barındırıyor. Mezarlığa Milano Central’den sonra tek aktarmayla ulaşmak mümkün. Modanın ve sanatın başkenti Milano’da mezaerlık bile bir sanat eseri şeklinde tasarlanmış. Yaklaşık 250 bin metrekareden daha büyük bir alanda kurulan mezarlıkta ünlü sanatçıların tasarımları da yer alıyor. Mezarlıkta İtalyan yazar ve şair Alessandro Manzoni, Pirelli lastik markasının kurucusu Giovanni Battista Pirelli, ünlü İtalyan orkestra şefi, müzik dünyasında önemli bir figürü olan Arturo Toscanini, İtalyan siyasetçi Camillo Benso, Conte di Cavour ve İtalyan aktör ve komedyen Titta Rufini’nin mezarları bulunuyor.
4-La Scala tiyatrosu
La Scala, tam adıyla Teatro alla Scala, İtalya’nın Milano şehrinde bulunan tarihi bir opera evi. 3 Ağustos 1778’de açılmış ve dünya çapında en tanınmış opera binalarından biri olarak bilinir. Bilet alabilir, sezon programını görebilir ve etkinlikleri keşfedebilirsiniz. Tiyatroda ilk opera, “L’Europa Riconosciuta,” 3 Ağustos 1778’de sahnelenmiş. Tiyatro, ilk başta eski “Teatro Regio Ducale” opera binasının yerine inşa edilmiş ve mimarı Giuseppe Piermarini’dir. La Scala, zamanla sadece İtalya’da değil, dünya çapında önemli bir kültürel simge haline gelmiştir. 19. yüzyılda, Giuseppe Verdi gibi ünlü bestecilerin eserleri burada sahneye konmuş, bu da tiyatronun ününü artırmıştır. Gün içinde tiyatroyu 12 euro vererek gezebilirsiniz.
5-Giardini Pubblici Indro Montanelli parkı
Giardini Pubblici Indro Montanelli, Milano’da bulunan ve 2002 yılında gazeteci Indro Montanelli’ye ithaf edilen bir parktır. Bu park, 18. yüzyılın sonlarında tasarlanmış ve toplamda 172 bin metrekarelik bir alana sahip. Park, özellikle şehir içindeki kaostan uzaklaşmak isteyenler için güzel bir dinlenme alanı sunuyor. Parkta geniş yeşil alanlar, farklı türde ağaçlar, ve küçük bir heykel parkı bulunur. Park, piknik yapma, oyun oynama ve yürüyüş için ideal bir makan konumunda. Ayrıca, parkta yer alan eşsiz bitki türleriyle zengin bir doğa deneyimi de ziyaretçileri sunuluyor. İçinde bir çok gölet bulunan parkta farklı türde gölette yaşayan ördek türlerini de görmek mümkün. Öte yandan parkın içinde İtalyan Roma Katolik rahibi ve filozof Antonio Rosmini heykeli ve şu anda belediyeye ait olan Dugnani ailesinin evi de mevcut.
6-Brera
Brera, Milano’nun merkezi bir bölgesidir ve kültürel etkinlikler, sanat galerileri, antik dükkanlar, kafeler ve tarihi binalarıyla ünlüdür. Bir zamanlar balıkçı semti olan Brera, günümüzde şehrin en burjuva semtlerinden biri olarak kabul edilmektedir. Navigli’nin atmosferinden Brera’nın atmosferine bir metro ile bağlanıp, Milano’nun bohem burjuva semti Brera’yı keşfetmek de başka bir keyif. Brera sokaklarında vakit geçirdikçe fark edeceğiniz bohem havası İkinci Dünya Savaşı sonrasında şekillenmeye başlamış. Milano’yu renksiz bulanlar, Brera’nın balkonlarından skulentlerin sarktığı, renkli cepheleri görünce fikirlerini biraz değiştirebilirler. Brera, 1960’lardan itibaren sanatçıların ve tasarımcıların odağına girmiş. Brera’da en önemli yapı Pinacoteca di Brera isimli kamu resim galerisi. Mekan 13. yüzyıldan 20. yüzyıla kadar uzanan en önemli İtalyan ve yabancı sanat eserlerini içeren zengin bir koleksiyona sahip. Biz galeriye gece gittiğimiz için iç mekanları fazla gezemesek de dış mekanı da görülmeye değer.
7-Havacılık müzesi
Volandia, Malpensa’da yer alan Avrupa’nın en büyük havacılık müzesidir. Hem açık hem kapalı alanlarda çocuklar ve yetişkinler için interaktif simülasyonlar, uçaklar ve uçuş modelleri bulunmaktadır. Müze, eski bir uçak fabrikasında bulunduğu için oldukça geniş bir alana yayılmıştır. Ziyaretçiler, havacılık tarihine dair birçok sergi görebilir ve içlerindeki havacı ruhunu keşfedebilirler. Volandia, yaklaşık 100 uçakla Avrupa’nın en büyük havacılık müzelerinden biridir. Milano-Malpensa havalimanının girişinin yanında yer almakta ve öncü uçak üreticisi Caproni’nin ofis ve hangarlarını kullanmaktadır. Müze 2010 yılında açılmıştır. Müze, dünya çapındaki havacılık tarihini Caproni, Fiat ve Agusta gibi İtalyan üreticilere odaklanarak sunmayı amaçlamaktadır. Müze, balonculuğun öncülerinden başlayarak uçuş tarihini ve 1910 yılında Caproni çift kanatlı uçağının ilk uçuşu da dahil olmak üzere 1900’lerin başındaki ilk motorlu uçakları anlatmaktadır. Caproni’nin ilk yıllarındaki atölyelerinin bir rekonstrüksiyonu bulunmaktadır. Uçuşun geleceği, hem rotor hem de kanat kullanan dönüştürülebilir uçakların sergilenmesiyle ele alınmaktadır. Astronomi ve uzay pavyonunda bir planetaryum ve büyük ölçekli modeller bulunmaktadır. Bir alan, ziyaretçilerin farklı uçakları uçurmanın nasıl bir şey olduğunu deneyimlemelerini sağlayan uçuş simülatörlerine ayrılmıştır. Müzedeki en önemli alanlardan birisi de İtalyan Hava Kuvvetleri’nin hava akrobasi takımı Frecce Frecolori’nin uçaklarının sergilendiği bölümdür. Hava akrobasi takımının geçmişten günümüze kadar kullandığı uçaklar burada sergilenir. Takımın hava gösterileri de ekranlarda ziyaretçilere seyrettirilir.
8-Navigli
Navigli, geçmişi orta çağa kadar uzanan birbirine bağlı hem insan ve mal taşımacılığı hem de sulama için yapılmış bir kanal sistemi. Navigli Grande’de beş kanal bulunuyor. Biz kış ayında ziyaret etsek de bölgenin bahar ve yaz aylarında tadı bir başk. Kafelerin, tasarım dükkanlarının, sanat galerilerinin olduğu bol turistli bir Milano bölgesi. Bu bölge aynı zamanda Porta Genova olarak geçiyor. Merkeze dönüş için de Porta Genova’dan metroya binebilirsiniz. Öte yandan Navigli’de kanal turları da yapılıyor.
Bu gönderi kategorisi hakkında gerçek zamanlı güncellemeleri doğrudan bildirim almak için tıklayın.