Dünya genelinde yaşanan koronavirüs krizinin kent içi toplu taşıma yolcu sayılarına etkisi nasıl oldu?
Halihazırda Hindistan, Ukrayna, İran, Ürdün, Cezayir, Kuveyt, Katar ve Umman gibi bazi ülkelerde kent içi toplu taşımacılığın tamamen veya kısmen durdurulması gibi uygulamalar görülmüş olsa da dünyanın birçok kentinde toplu taşımacılık hizmetleri halen devam etmektedir. Bu kentlerin tamamında yolculuk sayılarında ciddi bir azalma meydana gelmiş ve bununla paralel olarak toplu taşıma işletmecilerinde hem sefer sıklıklarının azaltılması hem de sosyal mesafenin sağlanmasına yönelik önlemler görülmektedir. Örneğin Londra’da metro yolcu sayısı bir önceki yıla göre %93, otobüs yolculuk sayısı ise %82 azaldı. Londra’da bazı raylı sistem hatları ve istasyonları ise geçici olarak kapatıldı.
Toplu taşıma hizmetleri sizce bu dönemde sürdürülmeli?
Bu hususta kararı krizin durumu ve alınması gereken önlemlerin düzeyine göre ilgili otoriteler verecektir. Toplu taşıma hizmeti COVID-19 krizi sırasında mümkün olduğunca uzun süre sürdürülmesi gereken temel bir hizmet olarak değerlendirilmelidir. Toplu taşımacılık kentler için çok önemli olup, talep çok azalsa dahi hâlâ toplu taşıma kullanma zorunluluğu bulunan vatandaşlar bulunmakta ve özellikle sağlık gibi kritik hizmetleri sunan çalışanların ulaşım ihtiyaçlarının sağlanması büyük önem taşımaktadır. Toplu taşıma hizmet seviyelerinin azaltılması bugün dünya genelindeki birçok kentte görülmektedir. Birçok kentte hafta sonu/tatil günleri tarife düzeni uygulanmaktadır. Buna gerekçe olarak personel mevcudiyetinin azalması, sosyal mesafe nedeniyle azalan yolculuk talebi ve azaltılmış kamu faaliyetleri ile otoriteler tarafından uygulanan seyahat kısıtlamaları gösterilebilir. İşletme tarifelerinde azaltılmaya gidilirken bu durumunun araç yoğunluklarını ciddi biçimde arttırmaması ve talepteki değişim ile paralel yapılması önem taşımaktadır.
Özellikle özel halk otobüsü gibi toplu taşıma işletmecileri mevcut durumda ciddi mali zorluklar yaşamakta, bu konuda neler yapılabilir?
Toplu taşımacılık yerel ve ulusal ekonominin belkemiğidir ve otoritelerin kararları dahilinde mümkün olduğunca sürdürülmesi gereken onemli bir hizmettir. Yaşanan COVID-19 krizi sürecinde hem yerel hem de merkezi otoritelerin toplu taşıma kurumlarına yönelik destekleri büyük önem taşımaktadır. Bu destek yolcu ve personellerin sağlığının sağlanması için gerekli kritik ekipmanlarla ilgili olduğu gibi yaşanan krizin maddi sonuçlarının azaltılmasına yönelik de olmaktadır. Örneğin bu bağlamda ABD’de toplu taşıma kurumları tarafından kullanılmak üzere 25 milyar dolarlık desteği içeren yasa tasarısı onaylandı. Krizden en çok etkilenen toplu taşıma sektörüne yönelik devlet desteği sektörün kriz sonrası da ayakta kalabilmesi açısından büyük önem taşımaktadır.
Toplu taşıma hizmetleri sürdürülürken temizlik ve hijyen sizce nasıl sağlanabilir?
Tüm toplu taşıma isletmelerinde hem personelin hem de yolcuların güvenliğinin sağlanması için kişisel korunma ve hijyen önlemlerinin artırılması gerekmektedir. Bu noktada genel erişim için ortak personel tesislerinde el dezenfektanı ve kağıt mendillerin kullanıma sunulması, merkezden uzak yerlerdeki veya yolcuyla temasta olan personele ise kişisel kullanımları için özel malzemeler dağıtılması düşünülmelidir. Genel bir önlem olarak personele talep edilen temel kişisel hijyen kuralları hatırlatılmalıdır, bunlara düzenli olarak el yıkamak, dirseğin içine öksürüp hapşırmak ve kağıt mendil kullanımı dahildir. Bilgilendirme bültenleri kolayca erişilebilir olmalı ve kurum içinde personel tarafından görülecek yerlere konulmalıdır.
Maske kullanımının etkisi ise tartışmalıdır. Toplu taşıma işletmecileri maske kullanımı ve hangi tip maskenin tavsiye edildiği konularında yerel yetkililerden bilgi almalıdır. Bu konuda Dünya Sağlık Örgütü’nün genel tavsiyesi maskenin enfekte olmuş ya da enfeksiyon potansiyeli taşıyan kişiyle temas halindeyken takılmasıdır. Bu noktada yerel idarelerin tavsiyeleri dikkate alınmalı, Avrupa’da hâlâ otoriteler personele maske dağıtılmasını tavsiye etmiş değillerdir. Ancak özellikle Asya ülkelerinde yolcuyla temas eden personelin, Pekin’de yolcuların da maske takması zorunlu hale getirilmiştir. Hong Kong metrosunda ise gerekli durumlarda personel tarafından koruyucu gözlük ve kıyafette kullanılmaktadır.
Toplu taşıma tesislerinin ve araçlarının temizlik uygulamaları da ciddi olarak değişmektedir. Temizlik sıklığı işletme frekansına adapte edilebilir ve ortak kullanım yüzeylerinin dezenfeksiyonuna öncelik verilmelidir. Sürücülerin araçları teslim rutinleri gözden geçirilip; atıkların uzaklaştırılması ve yüzey dezenfeksiyonu sürücülerin bireysel sorumluluğun bir parçası haline gelecek şekilde düzenlenme yapılması değerlendirilebilir. Bu süreçte toplu taşıma işletmecilerinde temizlik personeliyle ilgili kapasite sorunları ortaya çıkmakta, bu noktada araçların dış temizliği yerine iç temizliğe öncelik verilmesi gerekmektedir. Temizlik görevlileri gibi daha fazla risk altındaki personel için tek kullanımlık eldiven/ maske dağıtılması düşünülmelidir.
Sosyal mesafenin sağlanması ve temasın azaltılmasına yönelik önerileriniz var mı?
Temasın azaltılmasına yönelik önlemler risk seviyesinin arttığı bugünlerde büyük önem kazanmaktadır. Operasyonel olarak gerçekleştirilmesi zor olsa da, uygulanan farklı seçenekler toplu taşıma personelinin ve yolcuların temasa maruz kalmasını azaltabilmektedir.
Sürücüler için ayrı kabini olmayan toplu taşıma araçlarında sadece orta/arka kapıdan biniş sağlama ve sürücüyü separatör ile yolculardan ayırma, nakit yerine kart ile ödeme, kapı açma düğmelerinin devre dışı bırakılarak tüm kapıların otomatik olarak açılması, araçlara belirli sayıda yolcu alınması, yolcular arasında belirli boşlukların bırakılması bu önlemlere örnek olarak verilebilir.
Bazı kentlerde toplu taşıma tesislerinde sunulan tuvalet hizmeti kaldırılmış (örnegin Hamburg’da yolcu feribotları) ve bazı kentlerde bu tesislerde olası durumlar için izolasyon odaları (örnegin Lizbon metrosu) kurulmuştur.
Turkiye’de Istanbul, Ankara ve Izmir’de taksi plaka numarasına göre (tek/çift) isletme başlatıldı. Taksilere yonelik özel tavsiyeleriniz var mi?
Türkiye’de önlemleri genelde fazla sayıda yolcuların bulunduğu otobüs, metro vb gibi hizmetler ekseninde tartışıyoruz. Ancak taksi taşımacılığına yönelik önlemler de büyük önem taşımaktadır.
Bu kapsamda belirteceğim ek önlemlerin alınmasının değerlendirilebileceğini düşünüyorum:
- Taksilerin I-Taksi, Bitaksi gibi mobil uygulamalar ile kullanılması teşvik edilmeli. Bu durum hem nakit alışverişini kısıtlar hem de ilgili araçta seyahat edenlerin takibini kolaylaştırır.
- Yoldan çevirerek taksi kullanım durumları icin QR Kodu uygulamasına gecilmelidir. Taksiye binen yolcu telefonuna QR Kodunu okutarak (yolcu isteğine bağlı) hem taksi ile ilgili bilgiye sahip olur, hem de merkezi sistem ile telefon numarasını paylaşır. Bu vesileyle daha sonra gerekli durumlarda ilgili yolcuya ulaşma imkanı da oluşur.
- Yolcular taksiye inip binerken kapılar şoför tarafından açılıp kapatılmalıdır.
- Yolcu koltukları sonraki yolcuların korunmasını sağlamak amacıyla her yolculuktan sonra şoför tarafından dezenfekte edilmelidir ve bütün araçlara dezenfektan dispanserleri yerleştirilmelidir.
- Şoförleri yolculardan ayrı tutmak için şoförler ile yolcular arasına geçici şeffaf-paravanlar kurulmalıdır.
- Araçlar her gün şoför degisiminde tamamen dezenfekte edilmelidir.
- Tüm Şoförlere yonelik COVID-19 surecinde dikkat etmeleri gereken hususlarla ilgili online olarak egitim programı düzenlenmelidir.
- Kent genelinde belirli merkezler kurulmalı ve şoförlerin vücut sıcakligi günlük olarak ölçülmelidir.
- İnsanların evden çıkmadığı ve online siparişlerin arttığı dönemde New York ornegindeki gibi taksicilerin adrese sipariş teslimat islerinde kullanılması degerlendirilmelidir
UITP olarak bu kriz surecinde neler yapıyorsunuz? Toplu Taşıma kurumlarına yonelik başka önerileriniz var mı?
COVID-19 krizi kapsamında Uluslararasi Toplu Tasımacılar Birliği (UITP) tarafından ‘Toplu Taşıma İsletmecileri icin COVID-19 Yönetim Klavuzu’ hazırlanmıştır. Bu kIlavuza ek olarak UITP tarafından temizlik, isletme planlama vb gibi birçok alanda farklı uygulama ornekleri raporlanarak UITP dijital kütüphanesinde kullanıma sunulmaktadır. Kılavuzun ve farklı uygulamaların daha iyi anlaşılabilmesi icin farklı dillerde web seminerleri düzenlenmekte ve Linkedin’de bu konuya özel bir tartışma platformu açılmıştır. Benim bu kapsamda verdigim bilgilerin büyük bir kısmı UITP tarafından hazırlanan raporlara dayanmaktadır. Bu süreç kapsamında toplu taşıma kurumları tarafından Dünya Sağlık Örgütü tarafından verilen bilgileri yakından izlenmeli, ulusal sağlık kuruluşları ve yetkililerle yakın temas halinde olunarak onların yönlendirmelerini izlemek büyük onem taşımaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları
Bu gönderi kategorisi hakkında gerçek zamanlı güncellemeleri doğrudan bildirim almak için tıklayın.