Milli Uzay Programı’na göre Türkiye, kendi uzay aracı ile 2023 yılında Ay’a gitmeyi hedefliyor. Peki bu hedef nasıl gerçekleşecek? Türkiye Uzay Ajansı Başkanı Serdar Hüseyin Yıldırım BBC Türkçe’ye şunları anlattı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 9 Şubat’ta Türkiye’nin ‘Milli Uzay Programı’nı açıkladı. 10 yıllık programda yer alan 10 hedef arasında; 2023’te Ay’a yerli üretim motor ve uzay aracıyla yapılacak sert iniş, 2028’de yumuşak iniş, uzaya ilk Türk vatandaşının gönderilmesi ve uzay limanı işletmesi kurulması da var.
Peki 3 yıldan az bir süre içinde Ay’a ilk yerli uzay aracının gönderilmesi için Türkiye’de yeterli altyapı, hazırlık çalışması ve insan kaynağı var mı?
Türkiye Uzay Ajansı (TUA), 2018 yılında kuruldu. Kadrosunun oluşturulduğu 2019’dan bu yana başında Serdar Hüseyin Yıldırım var. BBC Türkçe‘ye konuşan Yıldırım, uzay aracı üretimi, yerli motorun adaptasyonu ve fırlatma için yapılacak uluslararası işbirliği gibi konular henüz çalışma aşamasında olsa da, bir hedef koymak ve bu hedef doğrultusunda çalışmaları sürdürmek gerektiği görüşünde.
Konulan hedefi “agresif” olarak tanımlayan Yıldırım, “Ama misyon iyi incelenirse yapacağımız sadece Ay’a erişmektir. Türkiye’de imal edeceğimiz bir uzay aracı, Türkiye’de üretilmiş bir hibrit motor ile Ay’a ulaşmak. Her şey yolunda giderse bu 2023 sonuna yetişecektir. Ama biliyorsunuz bu işlerde her zaman her şeyin yolunda gitmeme ihtimali de vardır” dedi.
Birinci adım yerli motor
2023 sonu için hedeflenen Ay misyonunda ilk adımda yerli motorun üretilmesi var. ROKETSAN, TÜBİTAK ve DeltaV isimli şirketin ürettiği hibrit motorun statik ateşleme ve fırlatma testleri yapıldı. Ancak bu motorun yapılacak uzay aracına göre geliştirilmesi ve modifiye edilmesi gerekiyor. Yıldırım’a göre bu iş bir yıl içinde bitirilebilir.
Uzay aracının yapım aşamasına henüz geçilmediğini söyleyen Yıldırım, “Motorla uzay aracı çalışmaları paralel yürüyecek. Uzay aracının çalışmaları için motorun bitmesini beklemeyeceğiz. Birbirini beklemeyecek bu çalışmalar. Halihazırda çalışan bir motorun bir uzay aracına bağlanarak Ay’a götürülmesi noktasında bir takım kontrollerin yapılıp ilave ünitelerin bağlanması ve geliştirilmesi söz konusu” diye konuştu.
Yıldırım’ın verdiği bilgiye göre, üretilen hibrid motorun sahibi ve hazırlayıcısı DeltaV.
İkinci adım uzay aracı
Türkiye’nin Ay’a göndermeyi planladığı uzay aracı yaklaşık 6 aydır tasarım aşamasında, henüz imalata başlamadı. Yıldırım’a göre en riskli kısım bu ancak aracın çok gelişmiş özelliklere sahip olması gerekmediğinden, bu hedefi de gerçekçi olarak değerlendiriyor ve şunları söylüyor:
“İlk aşamada Ay’a ulaşacak bu araç çok teferruatlı, çok gelişmiş bir araç olmayacak. Bu yolculuk 3 gün süren bir yolculuk. Sert iniş yapacağımız için tekrar geri dönüş, tekrar havalanma olmayacağı için bu aracın radyasyon dayanıklılığı gibi özelliklerin çok robust [sağlam] olmasına gerek yok. Biz bunu yapabilecek durumdayız. Şu anda üç seneye yakın bir zaman var önümüzde, zor ve riskli bir süre, bunu kabul ediyorum. Uydu yapımından gelen tecrübemizi doğru değerlendirirsek ve beklemediğimiz büyüklükte problemlerle karşılaşmazsak bunu yetiştirebileceğimizi öngörüyorum.”
Uzay aracı tasarımın yüzde 90’ın üzerinde yerli olduğunu belirten Yıldırım, üretimin de TÜBİTAK Uzay tarafından Türkiye’de yapılacağını söyledi.
Üçüncü adım fırlatma
Türkiye’nin uzaya araç fırlatma kapasitesi henüz yok. Daha önce uyduların fırlatılması için Çin, Rusya, ABD, Avrupa Uzay Ajansı ve özel şirketlerden de Elon Musk’ın kurucusu olduğu SpaceX ile işbirliği yapılmıştı.
2023’teki Ay misyonu için benzer bir anlaşma imzalanacağını belirten TUA Başkanı Yıldırım, “İlk etapta uzay aracımızı yakın yörüngeye çıkarmak için fırlatma konusunda işbirliğine ihtiyacımız var. Sonrasında biz roket motorumuzu ateşleyerek Ay’a kadar kendimiz gideceğiz. SpaceX, Blue Origin, Lockheed Martin, Boeing de dahil birçok şirketle görüşüyoruz. Kapımızı herkese açık ama SpaceX fırlatma kabiliyeti açısından çok önde geliyor. Maliyetleri çok düşürdüler, büyük bir avantaj sağlıyor” ifadelerini kullandı.
Ay misyonunun bütçesi ne kadar?
Motorun ve uzay aracının üretimi, malzeme tedariği, insan kaynağı ve fırlatma masraflarının hesaplanmasıyla ortaya çıkan bütçe konusunda Yıldırım şu bilgileri verdi:
“İyi bir tahminimiz var, oldukça doğruya yakın olduğunu tahmin ettiğimiz, tabii çok kesin değil çünkü ilk kez yapılıyor böyle bir şey. Ancak bir şey söylediğim zaman çok farklı yerlere çekiliyor. Onun için mümkünse rakam telaffuz etmek istemiyorum. Ama muadil misyonlarla mukayese edildiğinde bizim misyonumuzun maliyetinin daha düşük olacağını öngörüyoruz.”
Yıldırım, 2023 misyonu için tahmin edilen bütçenin Türkiye’nin devlet bütçesinden “çok rahat karşılanabileceğini” de sözlerine ekledi.
“Uzaya gidecek ilk Türk, ISS’de 10 gün kalacak”
Salı günü açıklanan hedefler arasında ilk Türk vatandaşının uzaya gönderilmesi de vardı. 2023 için planlanan bu hedef kapsamında bir Türk bilim insanı seçilerek eğitim alacak, uluslararası işbirliği halinde Uluslararası Uzay İstasyonu’na (ISS) gönderilecek ve 10 gün boyunca burada, Türk bilim insanlarının belirleyeceği bilimsel çalışmaları yapacak.
Yıldırım, takvimin en belirli olduğu misyonun bu olduğunu çünkü uzaya insan gönderme kapasitesi olan üç ülkeden (ABD, Rusya ve Çin) biriyle anlaşarak ilerleneceğini belirtiyor. İsimlerin en fazla 6 ay içinde belirleneceğini söyleyen Yıldırım, “en fazla heyecan uyandıran hedefin bu olduğu” görüşünde.
Bu program kapsamında tercihen Türkiye’de yaşayan ve ülke içindeki bir üniversitede çalışan iki veya üç kişi yedekli olarak seçilecek. Misyon için anlaşma sağlanan ülkede 2 yıla yakın eğitim alacak bu kişilerden biri, eğitimin başarıyla tamamlanması sonrası yine bu ülkenin ISS’deki kotasını kullanarak 10 günlüğüne göreve gönderilecek.
Bu misyon için hem ABD hem Rusya ile görüşüldüğünü bildiren Serdar Hüseyin Yıldırım, “ABD de Rusya da 2 yıllık eğitimin yeterli olacağını teyit etti. Benim tercihim pilotaj arka planı olan birini tercih etmek, çünkü belli şartlara alışık oluyorlar ve ön hazırlık süreci kısaltılmış oluyor. En az riskli, en düşük maliyetli çözüm tercihimiz olacaktır. Bizim ISS’yle direkt temasımız işi karıştırabilir. Bize bu hizmeti verecek olan kurum bunu sağlayacağını taahhüt etti” dedi.
Bu gönderi kategorisi hakkında gerçek zamanlı güncellemeleri doğrudan bildirim almak için tıklayın.