Altınay Savunma Teknolojileri Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Altınay, Türkiye’nin artık insansız sistemler, hava savunma ve uzay teknolojilerinde küresel rekabet ligine girdiğini bildirdi.
SAHA İstanbul Yönetim Kurulu Üyesi ve Altınay Savunma Teknolojileri Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Altınay, Türk savunma sanayiinin 50 yıllık dönüşümünü değerlendirirken, “son 20 yıldaki icra döneminin Türkiye’yi artık küresel rekabet ligine taşıdığı” mesajını verdi. Altınay, “Önümüzdeki 10–20 yıl, insansız sistemler ve hava savunma teknolojilerinde biriken kapasitenin sonuçlarının alınacağı dönem olacak” dedi.
Üç kırılma noktasıyla gelen dönüşüm
Altınay, Türkiye’nin savunma yolculuğunun üç kritik aşamayla şekillendiğini söyledi. 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı‘nın ülkenin dışa bağımlılığının ne kadar ağır sonuçlar doğurduğunu gösterdiğini belirten Altınay, 1975’te ASELSAN’ın kuruluşuyla elektronik savunma teknolojilerinde ilk yerli hamlenin yapıldığını hatırlattı.
İkinci kırılma noktası olarak 1985’te kurulan Savunma Sanayii Müsteşarlığı’nı gösteren Altınay, “Bu kurum, Türkiye’nin bilimsel birikimini teknolojiye dönüştürecek omurgayı oluşturdu” diye konuştu.
2000’lerin başından itibaren girilen üçüncü dönemin ise platform geliştirme çağı olduğunu vurgulayan Altınay, Altay Tankı, ATAK helikopteri, milli gemiler ve Mavi Vatan doktrininin taşıyıcı unsurlarının bu dönemde ortaya çıktığına vurgu yaptı.
“Son 20 yıl icra dönemidir; karar alındı, arkasında duruldu”
Stratejinin üç bileşeninin -bilgi üretimi, istikamet belirleme ve icra- olduğunu belirten Altınay, Türkiye’nin ilk ikisini uzun yıllar boyunca geliştirdiğini, asıl farkın üçüncü aşamada yaşandığını söyledi. Altınay, “Son 20 yılda alınan stratejik kararların arkasında güçlü bir iradeyle duruldu. Bu da bilgiyi ürüne dönüştüren icra dönemini mümkün kıldı. Bugün birçok alanda dünyayla aynı anda rekabet edebilen bir teknoloji yetkinliğimiz var” diye konuştu.
“Çelik Kubbe: Türkiye artık kendi hava savunma şemsiyesini kuruyor”
Türkiye’nin 10–15 yıl önce hava savunma sistemlerini satın almak için yoğun mücadele verdiğini hatırlatan Altınay, bugün gelinen noktayı şöyle özetledi:
“Artık her katmanda ülkemizi 100 kilometrelik bir şemsiye altında koruyabilecek ‘Çelik Kubbe’ konseptine sahibiz. Bu, teknolojide egemenlik kazanmanın somut göstergesidir.”
İnsansız sistemlerde yeni dönem: Kargo İHA’lardan insan taşımaya…
Altınay, Altınay Savunma’nın iştiraki DASAL üzerinden Türkiye’nin insansız hava araçları alanındaki kabiliyetlerinin geldiği noktayı şu sözlerle anlattı:
“DASAL’da 150 kg yük kaldırabilen, 40 dakika havada kalabilen, 2000–3000 metre irtifada görev yapan hava araçları geliştiriyoruz. Önümüzdeki aşama, sivil havacılık mevzuatı tamamlandığında insan transferine kadar giden bir yetkinlik olacak. Bu teknolojiler özellikle zorlu arazi, afet bölgeleri ve acil sağlık taşımalarında kritik rol oynayacak.”
“Türkiye artık ithal tüketen değil, kendi insanıyla teknoloji üreten bir ülke”
Savunma sanayinin Türkiye içinde yarattığı katma değeri anlatan Altınay, “Eskiden vergi gelirlerimizi yurt dışından savunma ürünü almaya harcıyorduk. Şimdi aynı ürünleri kendi insan kaynağımızla geliştiriyoruz. Üniversiteler, girişimciler ve sanayi aynı ekosistemin parçası oldu” dedi.
Bugün yaklaşık 7 milyar dolara yaklaşan ihracatın tamamen yerli firmalar tarafından gerçekleştirildiğini hatırlatan Altınay, 100 binden fazla nitelikli personelin bu üretim yapısına katkı sağladığını belirterek, bunun, ülkenin zenginleşme ve refah artışının temeli olduğunu bildirdi.
“Türkiye’nin geleceği gençlerin elinde: Yüksek teknoloji ve yüksek ahlak”
Genç mühendislerin rolüne özel vurgu yapan Altınay, “Türk gençleri dünyanın her yerinde teknoloji üreten bir yetenek havuzu. Bizim görevimiz onların önündeki engelleri kaldırmak. Bu ülkenin çocukları yüksek teknolojiyi yüksek ahlakla var edecekler” ifadelerini kullandı.
SAHA İstanbul’un misyonu: İş birliği, görünürlük, üniversite–sanayi köprüsü
SAHA İstanbul’un sektöre sağladığı en kritik katkının kimin ne yaptığını yerinde tespit edip firmaları görünür kılmak olduğunu belirten Altınay, şunları ekledi:
“49 ilden üyemiz var. Marmara’daki üretim gücünün Ankara merkezli savunma ekosistemine entegre olmasını sağladık. Küçük ve orta ölçekli firmaları üniversitelerle buluşturuyoruz. SAHA 2026 fuarımızla şirketleri ulusal ve uluslararası ağlara taşıyoruz.”
Bu gönderi kategorisi hakkında gerçek zamanlı güncellemeleri doğrudan bildirim almak için tıklayın.













