Uçaklardaki internet bağlantısı artık o kadar iyi ki, 10 bin metre yüksekte uçarken teams sohbeti bileyapılabiliyor. Peki uçuşlar eskiden daha iyi değil miydi? Gökyüzünde Wi-Fi olmadan uçmanın nostaljisi…
Uçak yolculukları uzun yıllar boyunca birçok kişi için dijital dünyanın dışında kalmanın tek gerçek fırsatıydı. Binlerce metre yüksekte, ne bir e-posta ne de bir mesaja erişilebilirdi.
Ancak gelişen teknolojiyle birlikte artık 10 bin metre yüksekte bile teams toplantılarına katılmak mümkün. Peki bu gerçekten bir ilerleme mi, yoksa zihinsel huzurumuzun sonu mu?
Göklerde yeni dönem: Her yerde bağlantı
Son yıllarda havayolu şirketleri, uçak içi internet hizmetlerini hızla genişletiyor. Qatar Airways, United Airlines, Air France ve SAS gibi büyük taşıyıcılar, SpaceX’in Starlink teknolojisini kullanarak yüksek hızlı bağlantı sağlıyor. JetBlue ise Amazon’un Project Kuiper projesiyle benzer bir hizmet sunmayı planlıyor. Amaç net: yolcuların işlerini kesintisiz sürdürmesi, toplantılarını yapabilmesi ve sosyal medyada aktif kalabilmesi.
Dijital detoksun son kaleleri yıkılıyor
Ancak bu gelişmeler, bazı yolcular için bir konfor değil, aksine bir kayıp anlamına geliyor. Eskiden uçaklar, dijital dünyadan kopmanın zorunlu olduğu birkaç saatlik “zihinsel mola” sunardı. Artık ücretsiz Wi-Fi hizmetiyle, “kopmak” neredeyse imkânsız hale geldi. Psikologlara göre bu durum, insanların sürekli erişilebilir olma baskısını artırıyor ve stres seviyelerini yükseltiyor.
Bilim ne diyor?
Londra Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırma, mobil internetin iki hafta boyunca engellendiği katılımcıların yüzde 91’inde dikkat süresinde ve ruh hâlinde olumlu gelişmeler görüldüğünü ortaya koydu. Benzer çalışmalar, aşırı çevrimiçi olmanın anksiyete ve depresyon riskini artırdığını gösteriyor. Uzmanlar, uçakta çevrimdışı kalmanın bir tür “mikro tatil” etkisi yaratabileceğini söylüyor.
“Seçim özgürlüğü” tartışması
Bazı yolcular, “Kimse bizi Wi-Fi kullanmaya zorlamıyor” diyerek bu görüşe karşı çıkıyor. Ancak sosyal baskı, özellikle iş seyahatlerinde hissediliyor. Bir çalışan uçakta interneti kapattığında “erişilemez” olmanın rahatsızlığını yaşıyor; meslektaşlarının “cevap vermedi” algısı bile stres kaynağı haline geliyor.
Gökyüzünde sessiz bir isyan
Yolcular arasında yeni bir hareket doğuyor: “Kolektif İnkar.” Bu akımın savunucuları, “Wi-Fi varmış gibi davranmayalım, kullanmayalım” diyerek uçak içi huzurun yeniden kazanılabileceğini savunuyor. Bir yolcu, “Wi-Fi çalışmıyor dediğimde kimse şüphelenmiyor, ve o birkaç saatlik sessizlik gerçekten değerli” diyor.
Sonuç: Bağlantı mı, huzur mu?
Teknoloji bize gökyüzünde bile iletişim imkânı sunuyor. Ama belki de asıl ihtiyacımız olan şey, bağlantısız kalabilme cesareti. Uçaklardaki Wi-Fi hizmeti modern bir mucize olabilir, fakat bazıları için bu, dijital zincirlerin bulutlara kadar uzandığının göstergesi.
(Kaynak: Business Traveller)
Bu gönderi kategorisi hakkında gerçek zamanlı güncellemeleri doğrudan bildirim almak için tıklayın.













