Endüstri mühendisi İsmail Sürek, kokpite çevirdiği evinin bir odasında hobi amaçlı simülatör üretiyor. Çizimleri lazer kesim olarak Türkiye’de yaptıran Sürek, daha önce yurt dışından temin ettiği ‘switch button’ları Karaköy’den ya da elektronikçi esnaftan alıyor.
Görev yaptığı firmadaki mesaisinden arta kalan zamanları değerlendiren iki çocuk babası endüstri mühendisi İsmail Sürek, Ümraniye’deki üç odalı evinin bir odasını kokpiti andıran atölyeye çevirdi.
Pilotları eğitmek amacıyla kullanılan uçak simülatörlerini bu odada tamamen kendi imkânlarıyla üretmeyi başaran Sürek, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çalışmalarına yaklaşık iki yıl önce hobi olarak başladığını söyledi.
Sürek, “Küçük kızım bilgisayarımın üzerine su döktü. Ben de apar topar yeni bir bilgisayar almak zorunda kaldım. Eski bilgisayarımda uçuş simülasyonu çalışmıyordu, ‘Flight simülatör acaba bu yeni bilgisayarda çalışır mı?’ diye düşündüm, kurduğumda çalıştığını gördüm, derken kendi simülatörümü yapabileceğim fikri uyandı” dedi.
İlk başlarda uçaklarla ilgili çok fazla bilgisinin olmadığını belirten Sürek, YouTube’dan videolar izleyerek çok sayıda araştırma yaptığını aktardı.
İnternet üzerinden tanıştığı kişilerle online sohbet ettiğini ve bu süreçte uçaktaki panellerini öğrendiğini dile getirdi.
Uçmayı bilen arkadaşlarının yardımıyla zamanla sanal uçakta uçtuğunu ifade eden Sürek, daha sonra simülatörde uçmayı öğrendiğini ve simülatör yapmaya karar verdiğini anlattı.
Sürek, “İlk olarak MCP panel yaptım. Yurt dışında olan bir arkadaşımın yanına gittim ve orada kalıp 9 günde kokpit görünümlü bir simülatör yaptım. Büyükçekmece’de bir arkadaşımız var, orada yine MCP ve EFIS dediğimiz parçaları yaptım” diye konuştu.
Bugüne kadar iki simülatör ürettiğini belirten Sürek, günde ortalama iki saatlik çalışmayla şu an üçüncüsü üzerinde çalıştığını kaydetti.
“Uçaktakiyle birebir aynı”
Yaptığı her şeyin gerçek uçaktaki ile birebir aynı olduğunu vurgulayan Sürek, “Biraz maliyetli olan bir iş. 3D yazıcıdan çıkartılan parçalar var. Gerçek uçakla birebir aynı olsun diye parçaları demirden yaptım. Gerçek bir uçaktaki parçanın çizimleri gibi birebir kestirip burayla birleştirmek ve Arduino yazılımla konuşturmak önemli.” ifadelerini kullandı.
Kokpite geçerek, bir arkadaşıyla birlikte uçuş gerçekleştiren Sürek, “Şu anda kısa bir uçuş olsun diye küçük bir rota girdik. İstanbul Atatürk Havalimanı’ndan kalkıp yeni İstanbul Havalimanı’na uçuyoruz. Aslında uçağı, otopilotu yöneten FMC’dir. Biz hangi verileri girersek, uçak o irtifada, o hızda, o rotada uçuyor. Uçakta aslında teknik detay çok. Acil her türlü durum için pilotaj da çok önemli” diye aktardı.
Bütün parçaları Türkiye’den aldığına dikkat çeken Sürek, şunları söyledi:
“Simülatörleri, hobi amaçlı üretiyorum. Çizimlerini lazer kesim olarak Türkiye’de yaptırıyorum. Sadece, ‘switch button’lar vardı yurt dışından, ama artık bunları da Karaköy’den ya da elektronikçi esnaftan alıyorum. İstediğim şekilde tüm parçaları bana sunuyorlar. Burada gördüğünüz simülatörün tamamı yüzde yüz yerlidir. Mesela bu simülatörde otobüs koltuğu kullandık. Önemli olan koltuğun ileri geri gitmesi, yükselip alçalması, aynı işlevi yapabiliyor olması. Gerçek uçaktaki parçayı kullanmak çok maliyetli. Bu uçakta, MCP, EFIS her iki EFIS’i ve overheadin bir kısmında ürettiğim malzemeler oldu. MCP’nin isimli parça ayrıca otopilot olarak adlandırılıyor. EFIS dediğimiz parçalar ekrandan yakınlaştırma, uzaklaştırma, selektör gibi gerçek uçaktaki neyse birebir aynısını ürettim. Simülasyonla konuşturduk. Aynı uçak görünümünü verdik. Arduino ile bilgisayarla konuşabileceği, aynı anda simülasyon ile haberleşmesini yaptırdık.”
Bu gönderi kategorisi hakkında gerçek zamanlı güncellemeleri doğrudan bildirim almak için tıklayın.