SARSILMAZ Yönetim Kurulu Başkanı Latif Aral Aliş, ATAK, HÜRJET ve KAAN projelerindeki çalışmalarıyla öne çıktıklarını söyledi. Aliş, ABD’nin vermediği ATAK toplarını geliştirerek İtalya’dan talep aldıklarını açıkladı.
Türkiye’nin köklü savunma sanayi şirketlerinden SARSILMAZ’ın başında şu an 5’inci kuşak görev yapıyor. Şirket ise son 15 yılda ciddi bir gelişim ve dönüşüm sürecine girmiş durumda. Bazı alanlarda Avrupa’da lider, bazılarında ise liderliğe aday. Merkezi Düzce’de olan, ama çeşitli illerdeki kurumlarıyla büyümesini sürdüren SARSILMAZ, yakın zaman dilimi içinde yeni bir kurumsal yapıya kavuşacak. Şirkette çok ilginç projeler, yatırımlar ve başarı hikayeleri söz konusu. SARSILMAZ Yönetim Kurulu Başkanı Latif Aral Aliş ile bu yükselişin hikayesini, ülkemize kazandırdıkları yüksek teknoloji ürünleri ve dikkat çeken önemli yatırımlarını konuştuk.
Latif Aral Aliş, çok net ifadelerle görev aldıkları ve ülkemiz için tarihi önemi olan projeler hakkında şu hususlara vurgu yaptı: “ATAK geliyor. HÜRKUŞ, HÜRJET ve Milli Muharip Uçak KAAN’a çalışıyoruz. Sadece toplarını değil, elektroniklerini de yapıyoruz. Pilotun gördüğü bütün sistemi anahtar teslimi imal ediyoruz. ABD, ATAK helikopterlerinin toplarını İtalya üzerinden vermeyince, biz geliştirmeye başladık. Uzun bir çalışma ve Ar-Ge sürecinde başarılı olduk. İtalyanlar, ‘ABD’den topları almakta zorlanıyoruz, bize de verir misiniz?’ dediler. Kısa sürede Türkiye bu durumlara geldi. Hepimiz için gurur kaynağı oldu.”
SARSILMAZ’ı 4’üncü kuşak olarak yöneten Latif Aral Aliş, hava araçları için ürettikleri ürünleri, şirketin gelecek projeksiyonunu ve son iki yıldır ciddi ilgi gören tasarımı, yazılımı ve donanımı kendilerine ait olan Türkiye’nin ilk yerli silahlı robotu “SARBOT” ile ilgili hedeflerini ve Türkiye’nin savunma ve havacılık ihracatında kaydettiği gelişmeleri Haber Aero’ya anlattı.
SARSILMAZ Yönetim Kurulu Başkanı Latif Aral Aliş’in değerlendirmeleri şöyle:
TR Mekatronik her tür topu yapacak
Bizimkisi büyük dedemizin aşağı yukarı 150 yıl evvel çakmaklı tüfek üretimiyle başlattığı hikaye… Günümüzde ise savunmanın değişik segmentlerinde farklı imalatlar yapmaya başladık. TUSAŞ’la SARSILMAZ ortak TR Mekatronik şirketini kurduk. Amacı Türkiye’nin ihtisas top fabrikası olmasıydı. Ve bu hedefe fazlasıyla ulaştı. Türkiye’nin çok özel, yüksek kaliteye, kapasiteye ve teknolojiye sahip bir top fabrikası oldu. Şu an 20 milimetre ATAK helikopterlerinin toplarını imal ediyoruz. 25 milimetre topları da ürettik ve onları da kara araçlarına takıyoruz. HÜRKUŞ’un podunu yapıyoruz. Yakında 30 milimetreyi bitiriyoruz. Ancak 5 metre boyuna kadar yapacak potansiyelimiz var. Yani bırakın 20, 25, 30 milimetre topları biz artık 5 metre boydan 80 metre iç çapa kadar namlu üretecek kapasiteye sahibiz. Bu ne demek? Deniz Kuvvetlerinin kullandığı topları yapabilecek kabiliyette olduğumuzu gösteriyor. Böyle bir şirketi; TR Mekatronik’i TUSAŞ ve SARSILMAZ bu noktaya getirmiştir.
KAAN’da çok yönlü varız
ATAK gelecek, HÜRKUŞ’a, HÜRJET’e çalışıyoruz, Milli Muharip Uçak KAAN’a da çok yönlü çalışıyoruz. Sadece toplarını değil elektroniklerini de yapıyoruz. Pilotun gördüğü bütün sistemi, anahtar teslimi imal ediyoruz. Ülkemizi bu noktaya getiren ilginç tecrübeler yaşandı: ATAK helikopterlerinin toplarını vermediler. Bunun üzerine biz üretmek için çalışmalara başladık. Uzun bir Ar-Ge çalışması yaptık. Tabii bunun için de iyi bir temel olması gerekiyor. Silah ve elektronik bilgisi olması lazım. Yani Ar-Ge yapabileceğiniz bir kadro lazım. Bizde bu ekipler var. Çok nitelikli mühendislerimiz her türlü zorluğun altından kalkacak birikime ve tecrübeye sahip. Böyle bir ortamda araştırdık, geliştirdik. Önce prototipini yaptık, testlerden sonra imalatına başladık ve şu an helikopterin üzerinde. Kısa sürede Türkiye bu durumlara geldi. Hepimiz için gurur kaynağı oldu. Helikoptere takılmaya başladıktan sonra enteresan bir şekilde İtalyanlar bize geldi ve dediler ki; “Biz topları almakta zorlanıyoruz. Bize de verir misiniz?” Kısa sürede Türkiye bu durumlara geldi.
ATAK’a toplarımız takılıyor
Kara tarafında yapılan silahlarla havada yapılan silahlar arasında çok büyük teknoloji farkı var. Yukarıdaki hız, basınç, ısı çok fark ediyor. Evet yukarı çıktıkça bir kere her şey anormal seviyelere ulaşıyor. O ortamda silahı çalıştırabilmek için çok yüksek bir teknolojiye sahip olmanız lazım. Biz de o teknolojiye sahibiz. Karada bir şekilde silahla çalışabiliyorsunuz. Ancak o irtifada, o soğukta silah çalıştırmak çok zor. Bunların hepsini başardık. Testlerini yaptık ve testlerden geçtik. Şu an ATAK helikopterine toplarımız takılmaya başladı. 30 milimetreyi çalışıyoruz, önümüzdeki günlerde 35 milimetre topu çalışacağız. Biraz yoğunluğumuz da var. Bir yandan Ar-Ge çalışmalarımız devam ediyor. Bir yandan da bu işin imalatını yapmamız gerekiyor. Bir prototip ortaya koyabilirsiniz, ancak asıl iş onun imalatında, yani seri üretiminin yapılmasında.
Yapay zeka savunmaya çağ atlatacak
Seri üretimde dinamikler farklı. Olmadık sıkıntılarla karşılaşabiliyoruz. Çünkü bir prototip yapmakla seri üretim imalatının dinamikleri çok farklı. Şöyle bir durum, ben size söyleyeyim: Prototipte herkes bir ürünle uğraşıyor. Seri üretime geçtiğiniz zaman artık entegrasyon, makinalaşma ve bir kadro oluşturuyorsunuz. Birçok ürün farklı birimler tarafından üretiliyor. Sonra bunları biraya getirdiğinizde o sistemin çalışması lazım. Bu kolay bir şey değil. O otomasyonu sağlamanız önemli. Otomasyonu sağlarsanız ürün kendi kendine ortaya çıkar zaten. O otomasyonu sağlayabilmek seri üretime geçiştir.
Ayrıca diğer taraftan malzeme konusunda Türkiye’de yan sanayi kendini geliştirmeye başladı. Malzemede iyiyiz fakat elektronikte daha alacağımız çok yol var. Yazılım ve çiplerde biraz yolumuz var, ama malzemede önemli bir yol kat ettik. Çip işi biraz daha sıkıntılı. Zaten çipi dünyada da çok az ülke yapıyor. Dünyada çok az ülkenin yaptığı bir ürünü bizim de yapmamız elbette büyük başarı olacaktır. Artık dünyada savunma sanayi paradigmaları değişiyor. Robot ve yapay zeka, savunma sanayi ile entegre olarak çağ atlatacak. Böyle bir dünyaya gidiyoruz. Biz de mekanikte çok iyiyiz, elektronikte de bir yere geldik. Artık biz SARSILMAZ olarak bir teknolojik savunma şirketi olmalıyız. Bilhassa teknolojiye odaklanmalıyız.
SARBOT robotun yüzde 90’ı yerli
Türkiye’nin savaş uçağında bir başarı hikayesi var. Biz de buna paralel olarak karada başarılı oyun değiştirici bir şey yapalım istedik. Bir robotla işe başladık. Bu robotun en önemli yeri yazılımı. Yoksa mekaniğinde problem yok. Tabii ki mekatronik bir olay. Biz de bununla aşağı yukarı 4 senedir uğraşıyoruz. Ve şu an SARBOT isimli robotumuzda yazılım yüzde 100 bize ait, donanımında ise yüzde 90’da yerliliğe ulaştık. Sadece motorlarını ithal ediyoruz. Bu robotu devreye soktuk. SARBOT saatte 2,5 kilometre hızla koşuyor. Yakında saatte 10 kilometreye çıkacak. Böylece dağda, suda, derede yani her yerde görev yapabilecek. Bulunduğu yerde, girdiği mağarada veya kapalı ortamlarda ölçüm yapabiliyor. 3 boyutlu ölçüm verip, size anlık kamera görüntüsü iletebiliyor. İstediğiniz zamanda da hedefe odaklanıp ateş edebiliyor. Bu ileride operasyonlarda personelimizi güvenli alana alacak ve verimli bir operasyonu ortaya çıkaracaktır. Bu projede mühendislerimizle çok fazla çalışıyoruz. SARBOT her açıdan çağımızın savunma ürünü olacak.
20 sene önce savunma sanayi yok denecek seviyelerdeydi
Dünya artık hızlı bir evrim geçiriyor. Yapay zeka ve robotlaşma her sektöre dahil olacak. Tüm icatlar savunma sanayisinde oluyor. İnternetin çıkışına çöl savaşlarındaki roketlerin idaresine ciddi anlamda katkı sundu. Roketlere kod veriyorlardı ve oradaki uygulamalar ve ortaya çıkan teknoloji interneti yarattı. Dünyadaki en güçlü ülkeler savunma sanayisi en iyi olan ülkeler. Türkiye’nin de savunma sanayinde güzel bir gidişatı var. Hatta 20 sene önce Türkiye’de savunma sanayi yok denecek seviyelerdeydi. An itibariyle ise ülkemiz çok güzel yerlere geldi. Bizler de güzel yerlere geldik. Bugünü, yarını ve teknolojiyi takip edeceğiz. Bunun için robotlar yapacağız. Şu an uzaktan kumanda silahlı sistemlerinde yapay zekayı kullanmak için adım attık. İmalatına da başladık. Büyük bir birikimimiz var. Çakmaklı tüfekten spor tüfeğine, tabancadan makinalı tabancaya büyük bir tecrübemiz var. Mesela dünyada 3 çeşit piyade tüfeği var. Biz üçünü de yapıyoruz. Dünyada 3 çeşit makinalı tüfek var. Biz üçünü de yapıyoruz. Biz bir ordunun her kalibre ve her kapasitede ihtiyacı olan tüm silahlarını imal edebiliyoruz. Ordumuz bize ‘Şunu şu şekilde yapın’ diyor ve yapıyoruz. Onların saha bildirimlerine yani geri bildirimlere göre de güncelleştiriyoruz. Böylece silahlarımız mükemmelleşiyor. Ancak artık yapay zeka ve robotik teknoloji çağındayız. Biz de ordumuzu bunlarla güçlendirmek için gerekli adımları atıyoruz.
Uzaktan kumanda silah sistemleri geliştiriyoruz
En son Best Savunma Teknolojileri firmasını bünyemize dahil ettik. Bu şirketi geliştirdik. Geliştirmeye de devam ediyoruz. Burada uzaktan kumanda silah sistemleri imal ediyoruz. Bu sistemler tamamen yapay zeka kullanarak ve hiçbir kullanıcıya ihtiyaç duymadan; dronu, insanı, aracı ayırt edebilecek kapasiteye sahip. Ve bir kullanıcı müdahalesine gerek kalmadan hedef kararı verecek şekilde geliştirdik. Hatta daha da enteresanı dokunmatik ekran vasıtasıyla 15 dakikalık bir eğitimle bir sniper hassasiyetiyle hedef alabilecek bir silah sistemine dönüşüyor. Bunu her türlü platform aracının üzerinde kullanabiliyoruz. Ayrıca karakollarda görev yapabiliyor. Artık savunma sanayinde gelişmeler tamamen robotiğe ve yapay zekaya doğru gidiyor. Dünyada insanlar savaşmak için silahlanmıyorlar, insanlar kendilerini korumak için silahlanıyorlar. Böyle bir akım oluştu. Türkiye de kendisini korunmak için sistemler geliştiriyor. Barışı korumak için silahlanıyor, ama dünyada bu şekilde silahlananlar da var, savaş yapmak için silahlananlar da söz konusu.
Altay tankındaki silahlar SARSILMAZ
Best Savunma Teknolojileri olarak silah kulelerini yalnız NATO kalibresinde değil, Doğu Blok’u kalibre uygulamalarını da kapsama alarak 5.56’dan 12.7’ye 20, 25 ve 30 milimetre toplara kadar bunları entegre ettik. Bütün ‘Zırhlı Muharebe Araçları’ndan (ZMA) tanka kadar her türlü zırhlı araçların üzerine monte edilebilecek yapay zekalı silah kulesi yapıyoruz. ALTAY tankının üzerindeki silahlar da SARSILMAZ’a ait. Bu kuleler bütün zırhlı araçlara da entegre olabiliyor. Deniz araçlarına da entegre edebiliyoruz, ama deniz tarafında paslanma olayları var. Bu alanda da tecrübemiz bulunuyor ve bu tecrübemizi geliştirip kullanıyoruz. Temelimiz sağlam. Dolayısıyla hızlı bir şekilde her platform üzerine uygulayabiliyoruz.
Silah kulelerinde yapay zeka kullanan tek şirketiz
Hali hazırda silah fabrikamız var. Döküm fabrikamız var. Kule fabrikamız var. Mühimmat fabrikamız var. Metal enjeksiyon kalıp fabrikamız var. Ayrıca savunma sanayinin bütün segmentlerinde de olmak istiyoruz. Ukrayna’daki savaş dronlara karşı çok hızlı hareket edebilme kabiliyeti getirdiği için bir değişim söz konusu. Karadaki araçlar hareketlendi. Çünkü ağır araçlar savaşta büyük kayıp verdiler. Dronlar sürü halinde kamikaze olarak kullanılıyor. Bu durumda araçların hızlı olması lazım. Fakat araçların üzerindeki kulelerin de yapay zekayla dronu hızlı bir şekilde tespit edip, hedef alması ve onu etkisiz hale getirmesi gerekiyor. Biz de bu gelişmeleri dikkate alarak kulelere özel önem veriyoruz. Kulelerdeki başarımız ise emsallerinde bulunmayan yapay zekayla donatılmış olması. Dünyada kule pazarındaki rakam 15 milyar dolar. Biz de Best Savunma şirketimizle 5 yıl içinde bu pazarın yüzde 5’ine ulaşmayı hedefliyoruz. Zira dünyanın her yerinden çok talep var. Silahımız, mühimmatımız ve kulemiz var. Yapay zekayı da koyuyoruz ve entegre paket olarak anahtar teslimi veriyoruz. Talep edenlerin de kolayına geliyor. Yapmaya da başladık ve büyük bir ilgi söz konusu.
ABD polisi SARSILMAZ silahı taşıyor
ABD’nin nüfusu 330 milyon silah sayısı 390 milyon. ABD’de yapmış olduğumuz tabanca iki kere yılın tabancası seçildi. ABD polisi resmi olarak bizim silahımızı taşıyor. Biz orada da faaliyete başladık. Tesis yapıyoruz. Yerlerimiz hazır. Bunu Avrupa’da yapmıştık. İtalya’da fabrikamız var. Bizi tanıyan bazı ülkeler ‘Bize ürün satmayın, anahtar teslim fabrika kurun. Teknoloji satın’ diyorlar. O durumlara geldik. Türkiye’de Savunma Sanayi Başkanlığı’nın (SSB) öncülük ettiği silahlarla ilgili projelere liderlik yaptık. Milli tabancaya liderlik yaptık. Testlerde açık ara farkla birinci olduk. 7.62 makinalı tüfeklerde bütün projeleri biz geliştirdik, ortaya çıkarttık. Şu an dünyaya güzel bir ürün satıyoruz. MPT 76’yı da hafiflettik. Ayrıca savunma sanayi projelerinden tüm teknik veri paketi Türkiye’de yalnızca SARSILMAZ tarafından geliştirilen milli makineli tüfek SAR 127’yi biz yaptık, geliştirdik. Bütün bu ürünlerin yüzde 99’unu biz geliştirdik. Biz artık silahta farklı bir konumdayız. Şuan ise teknoloji şirketi olmaya evriliyoruz.
Savunmada global bir rol modeliz
Bizim her fabrikamız, her birimimiz otonom. Bunu merkezi sisteme, bir çatı altından yönetilecek bir modele dönüştüreceğiz. Şu an yapılanma sürecindeyiz. Savunma sektörünün her alanında olmak istiyoruz. Yaptığımız ürünler de birbirini tamamlıyor. Silahta 300 çeşit ürün yapıyoruz. Biz şu an Avrupa’nın en büyük silah fabrikasına sahibiz. Hepsini defalarca gezdim. Sahiplerini de tanırım. Gelmişler, gitmişlerdir. Bize yüksek teknoloji ülkelerinden ortaklık teklif edenler bile var. Ordunun tüm ihtiyaçlarını gören silah fabrikasına sahip olmak güzel bir şey. Bizim bunu güncel tutup, koruyup, geliştirmemiz lazım. Biz de daha fazla çalışarak ülkenin politikalarıyla güzel bir yere geleceğiz.
Sektör katlanarak büyüyecek
Savunma ve Havacılık Sanayi İhracatçıları Birliği’ni (SSI) 2011’de kurduk. Ben de kurucu başkan olarak görev almıştım. O tarihte birliği 60 firmayla kurmuştuk. 2011’de Türkiye’nin 600 milyon dolar savunma ve havacılık ihracatı vardı. 2012’de ihracat 1 milyar 200 bin dolara çıktı. Firma sayısı da 120’lere ulaştı. 2023’te Türkiye’nin ihracatı 5,5 milyar dolar oldu. Firma sayısı 1600-1700 aralığına geldi. Önemli bir artış. Bu gelişme son 20 yılda yapılan girişimin, açılımın bir sonucu oldu. Hızlı bir şekilde de büyüyoruz.
Geçen sene ekim ayı ihracatımız 550 milyon dolardı. Bu yıl Ekim 2024’te ise 861 milyon dolara ulaştık. İhracatımızın 2024’te 6,5 milyar dolar olmasını bekliyoruz. Ama 7 milyar dolara da yaklaşabilir. Bütün zengin ülkelerin ihracattaki lider sektörü savunma sanayidir. Çünkü teknoloji satıyorsunuz. Türkiye de oraya doğru gidiyor. Çok yakın zamanda savunma sektörü Türkiye’nin lider sektörlerinden biri olacaktır. Birçok firma henüz çoğu ürününü seri imalata koymadı. Bunlar devreye girince sektör katlanarak büyüyecek. Böylece savunmada ana firmalar gelişirken yan sanayi de büyüyecek. 10 sene önce kilogram başına ihracatımız 25 dolardı, şimdi 65 dolar. Bu rakam 200 dolara kadar çıkacak. Böylece ülkemizin refah seviyesini de artıracaktır. Türkiye halihazırda savunma sanayi sektöründe 185 ülkeye ihracat yapıyor. Dünyada zaten 210 ülke var yani neredeyse tamamına ürün veriyoruz.
Bu gönderi kategorisi hakkında gerçek zamanlı güncellemeleri doğrudan bildirim almak için tıklayın.