Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayi Başkanı İsmail Demir, Türkiye’nin F-35 programından çıkarılmasının projeye 500-600 milyon dolarlık ek maliyet getirdiğine dikkat çekerek, “Yol haritasının ilk adımı için girişim başlattık. Bu, safha safha gelişecek. Hem Türk hem Amerikan şirketlerinin kayıpları var. Türkiye, tüm tarafların hakkını arayacak. Sonraki adımlar da alınacak sonuçlarla netleşecek” dedi.
STM Savunma Teknolojileri Mühendislik ve Ticaret AŞ Genel Müdürü Özgür Güleryüz’le birlikte bir grup gazetecinin sorularını yanıtlayan Demir, özetle şunları söyledi:
“F-35 konusuyla ilgili süreç birkaç aşamalı. Önce burada Türkiye içinde yerleşik hukukçularla konuyu görüşüp, onlardan bir çalışma bekledik. Yol haritasının ilk adımlarını atmak için bir girişim başlattık. Bu girişim safha safha gelişecek. İlk adımımız iç hukuk firmalarımızla oldu. İkincisi ise bir Amerikan firmasıyla çalışmaya başladık. Programın içinde olduğumuz sürece hem Türk hem Amerikan şirketlerinin hak kayıpları var. Programa girmek için Türkiye’nin ödediği bedellerin, uçakların bedeli olarak ödenen miktarların karşılanması var. Bunların hepsi kendi başına birer konu. Mağdur olan tüm tarafların haklarının toptan bakılması ve gündeme getirilmesi gerekiyor. üretim sürecindeki kararlarla sadece Türk firmalarına yönelik zarar oluşturma değil, Amerikan firmalarına yönelik zarar oluşturma söz konusu. Onların devrede olması, bu süreci daha rahat yürütülebilir hale getirir. Burada zararı gören sadece Türk tarafı değil, Amerikalıların ifadesiyle, programa zaten 500-600 milyon dolarlık ek yük gelecek. Ürün başı fiyatlar artacak. Bu ek yükün kimin tarafından karşılanacağı…
Tüm tarafların hakkını arıyoruz
Türk firmaları zaten Amerikan firmalarıyla beraber çalışıyorlar. Onların uğradığı zararlar var. Türkiye burada tek taraf olarak hakkını arayan değil, bu süreçte zarar gören tüm şirket, ülke ve yapıların da hakkının aranması gibi bir yolun izlenmesi söz konusu. Bu sırada çeşitli adımlar atılacak. Zarar görenlerin haklarının aranması sürecinde, hukuki olarak bir sonraki adımların netleştiğini göreceğiz. Yol haritasının diğer adımları süreçten çıkacak sonuçlarla netleşecek. Amerikan firmaları da burada zarar görüyorlar. Üretim süreçleri, tedarik zincirleri etkileniyor.
S-400’de taleplerin yerine gelmesini bekliyoruz
(S-400 süreci) Malum ikinci sistem devam eden bir süreçtir. Biz masaya iki sistem için oturduk. Birinci sistem gibi değil, çünkü asıl bizim bu meseleyi önemli kılan, en azından Türkiye’nin savunma sanayisi açısından önemli kılan, bizim pazarlığını yaptığımız kabiliyetlerdir. Ödemelerin takviminden tutun, teknik işbirliğinin kilometre taşlarının detaylandırılması gibi çok sayıda detayın görüşüldüğü, bir kısmının netleştirilmeye çalışıldığı bir süreç. Birinci sistemde olduğu gibi ‘gidip, alıp, hemen kuralımdan’ ziyade, kavramın toptan masada olması ve bizim taleplerimizin yerine gelmesini bekliyoruz. O açıdan kısa süreç olmamasının sebebi de o. Biz Patriot alımıyla ilgili konuşurken ‘Amerika bize bu sistemleri istediğimiz şartlarda vermeli’ diyoruz. Onun için bir tarih vermiyoruz.
Kimse altın tepside vermez
(Ortak üretim süreci nasıl ilerliyor) Hiçbir süreçte karşı tarafın yüzde 100 açık olmasını beklemezsiniz. Bir taraf kendi sırlarını, teknolojisini kendisine saklamak ister. Hiç kimse size altın tepsi içinde size yıllarca kazandığı süreci vermek istemez. Gizli, açık, örtülü ambargolar devam ediyor.
MMU büyük bir sıçrayış
Milli Muharip Uçak’ta tasarım ortaya çıktı. Türkiye’de yerli başlatılmış çok uzun zamandır ilk proje Hürkuş. Hürkuş’tan süper lige atlamak gibi bir şey olan Milli Muharip Uçak dediğiniz şeyde büyük bir sıçrayış. Bu sıçrayışın bugünden yarına olmasını beklemek çok mantıklı değil. Ama iddiamız var, dünyada bu statüde bu kadar iddialı yola çıkan ülke sayısı azdır, hemen hemen hiç yoktur.
Sürü kavramı bütün insansız sistemleri içeriğine alacak
İHA’larda da yeni modellerin çalışması devam ediyor. Sürü İHA ile ilgili olarak biz geleceğin harekat ortamında sürü kavramının bütün insansız sistemleri içeriğine alacak ve onların karşılıklı bilgi akışını sağlayacak bir yazılım ve akıllı sisteme evrilmesini bekliyoruz.
Uydu şirketi için adım atılıyor
(Uydu şirketi) Türkiye’nin bir uydu şirketi olması gerektiği fikrinin hayata geçmesiyle ilgili bir adım atılıyor. Bu konuda kabiliyeti olanlar bir araya gelsin, ayrı bir yapı olmasın amacındayız.
(Pakistan’a ATAK ihracatı) 6 aylık ek süre aldık Pakistan’dan. Şu anda izin sürecini bekliyoruz.” (Hürriyet)