Apus Kablo Güdümlü İstihbarat Gözetleme Keşif Sistemleri, Türk savunma sanayisi ürünleri ASELSAN Atmaca ve Otokar Ural 4×4 ile geliştirilen özgün yazılımların yeteneklerini birleştirerek askeri ve sivil alandaki ihtiyaçları karşılayacak.
Türk savunma sanayisinde farklı alanlarda geliştirilen yetenekler, askeri ve sivil ihtiyaçların karşılanması amacıyla aynı sistemde kullanıldı.
EMT Savunma ve Havacılık Genel Müdürü Mehmet Can Küçük, AA muhabirine yaptığı açıklamada, EMT Elektronik markasıyla 34 yıldır güvenlik güçleri ve yurt dışındaki kullanıcılara çözümler sunduklarını söyledi.
Kazandıkları tecrübelerle tasarım, mühendislik, sistem entegrasyonu ve üretim kabiliyetlerini EMT Savunma ve Havacılık ile yeni bir aşamaya taşıdıklarını ifade eden Küçük, ilk olarak dünyada yeni gelişen teknolojilerden kablolu gözetleme ve haberleşme sistemlerine odaklandıklarını dile getirdi. Küçük, bu teknolojilerdeki en büyük özelliğin kablo güdümüyle enerji ve veri trafiği sağlayıp, “kablo güdümlü gözetleme ve haberleşme aracının” 100 metre irtifada 7 gün 24 saat görev yapması olduğunu bildirdi.
Küçük, sistem için halihazırda en yüksek taşıma kapasitesine sahip cihazı kullandıklarını, bu sayede 11 kilograma kadar yük taşınabildiğini belirtti. Küçük, böylece çeşitli kameralar, haberleşme birimleri ve röleleri, anten grupları gibi farklı faydalı yükleri sistemle kullanabildiklerini ifade etti.
Sisteme Apus ismini verdiklerini söyleyen Küçük, “Apus, havada en uzun süre duran ebabil kuşunun Latince ismi. Amacımız sadece Türkiye pazarı değil, yurt dışı pazarına da açılabilmek için böyle bir isimle geldik.” dedi.
Apus’un farklı savunma sanayisi şirketleri ve sivil doğal afetle mücadele birimleri tarafından denendiğini dile getiren Küçük, şu bilgileri verdi:
“Sistemle kara ve deniz platformlarında görev yapabiliyoruz. Kara platformlarına yönelik uygulamaların bir örneğini Otokar’ın Ural aracıyla çalıştık. Ural bize zor ve tehlikeli saha koşullarında operasyon kabiliyeti sağlıyor. Araç 4×4 kabiliyetiyle jeneratör, akıllı vinç ve haberleşme gözetleme sistemimizin yükünü taşıyor, müşterinin can güvenliğini üst seviyeye çıkartıyor. İstenirse tüm bu sistemler sivil bir araç platformuyla da kullanılabilir. Sivil amaçla sabit olarak ya da ticari bir araca monte edilerek görev yapabilir. Kullanım konsepti müşteri istekleriyle değişebilmektedir. Deniz platformuyla adalar gözetlenebilir, limanlar gözetlenebilir, göçle mücadelede kullanılabilir.”
Farklı amaçlarla kullanımı test edildi
Mehmet Can Küçük, sistemin platform, gözetleme ve haberleşme sistemi ile taşınan faydalı yüklerden oluştuğunu söyledi.
Oluşturdukları konfigürasyonda ASELSAN’ın Atmaca elektrooptik gözetleme sistemine yer verdiklerini belirten Küçük, kullanıcının operasyon alanına intikal ettikten sonra 1 dakikada 100 metre irtifaya ulaşıp araç içinden çıkmadan sistemi kullanılabildiğini anlattı. Küçük, bunun hem personel hem de operasyonel güvenliği sağladığını vurguladı.
Küçük, sistemde kullanılan hava platformunun bir drone olmadığı için pilotaja gereksinim duyulmadığını ve kablo güdümlüyle kara aracının bir bileşeni olarak değerlendirildiğini ifade etti.
Apus’un askeri ve sivil amaçlı olarak kullanılabildiğini dile getiren Küçük, askeri alanda üs güvenliği, sınır güvenliği, devriye uygulamaları, deniz operasyonları, sahil güvenlik, liman güvenliği gibi uygulamalar yapılabildiğini, sivil alanda ise doğal afet, yangın, sel gibi olumsuzluklarla mücadele, arama-kurtarma çalışmalarında görev yapabildiğini anlattı. Küçük, ayrıca yer sistemlerinin yetersiz kaldığı koşullarda haberleşme hizmetinin kesintisiz devam edebilmesine yönelik testlerin de başarıyla tamamlandığını bildirdi.
Yangınla mücadeleye destek verdi
Küçük, sistemin hareket halindeyken de görev yapabildiğini, akıllı vinç sistemiyle hareketi sönümleyip faydalı yüklerin verimli bir şekilde çalışmasını sağladığını söyledi.
Geliştirdikleri kullanıcı dostu arayüzlerle sistemin sürücü ya da farklı bir personel tarafından kullanılabildiğini dile getiren Küçük, “Kullanıcının odaklandığı nokta, elektrooptik ya da taşıdığı haberleşme ünitesinin detayları. Uçarken uçuş parametreleri, cihazın kontrolü ya da pilotajla ilgilenmemektedir. Bu anlamda oyun değiştiren bir teknolojidir.” diye konuştu.
Ankara Nallıhan’daki yangında sistemin kapasitesini gösterme fırsatı bulduklarını belirten Küçük, şunları kaydetti:
“Enteresan bir deneyim oldu. Ne kadar zor koşullarda çalışıldığını gördük. Bu koşullarda operasyon yapmanın ne kadar zor olduğunu anladık. Sahada bunu tecrübe etmiş oldu. Ural aracı ve Atmaca kamerasıyla yangın tespitinde kullanıldı. Sistem, yangının ısı noktalarını tespit edip oralara odaklanmamızı sağlıyor, yangın söndükten sonra ise kalan ısı merkezlerinin yeni yangınlara yol açmasını engellemek için lokasyon bildiriminde bulunuyor.”
Kullanıcının durumsal farkındalığını geliştirmek üzere özgün bir yazılım geliştirdiklerini vurgulayan Küçük, ortaya çıkan sürücü destek modülü sayesinde faydalı yüklerden sisli, gece ortamında alınan görüntü ve verilerin aynı ekran üzerinde sahadaki personel ve ekipman bilgileriyle birleştirildiğini, operasyonel kabiliyetin artırıldığını ifade etti.
Küçük, yaklaşık 2 yıldır ürün geliştirme ve sistem entegrasyonuna yönelik çalıştıklarını, sistemin kolluk kuvvetleri, savunma sanayisi kuruluşları, doğal afetle mücadele, haberleşme teknolojileri gibi alanlarda çalışan kuruluşlar tarafından denendiğini dile getirdi.
Bu gönderi kategorisi hakkında gerçek zamanlı güncellemeleri doğrudan bildirim almak için tıklayın.