TUSAŞ tarafından kurulan tesis, Türkiye’nin en büyük, dünyanın tek çatı altındaki 4’üncü büyük kompozit tesisi olma özelliğini taşıyor.
Türk Havacılık ve Uzay Sanayii AŞ’nin (TUSAŞ), son teknolojiyle donatılan, Türkiye’nin özgün havacılık projeleri ve global havacılık devleri için üretim yapılacak kompozit tesisi Ankara’da üretime başladı.
TUSAŞ, Kahramankazan’daki merkez yerleşkesinde, 181 milyon dolar yatırımla yaklaşık 100 bin metrekare kapalı alana sahip yeni kompozit yatırımını tamamladı. Uçak ve helikopter gibi hava araçlarının yapısal parçalarının üretileceği tesis, dünyadaki hava yapısalları kompozit ihtiyacının yüzde 2’sini karşılayacak.
TUSAŞ Kompozit İmalat Müdürü Emre Eriş, AA muhabirine, şirketin yeni kompozit binasında üretime başladığını söyledi.
Binada yer alacak ileri teknoloji ürünü bazı ekipmanların tedarik sürecinin tamamlandığını ve kurulumlarının sürdüğünü belirten Eriş, bu anlamda yüzde 70-80’ler seviyesine ulaştıklarını ifade etti.
Eriş, yeni kompozit binasının daha önce kullanılan kompozit tesislerinin yerini almak üzere kurulmadığına işaret ederek şöyle konuştu:
“Bu bina mevcut kompozit üretim kapasitemizi yaklaşık 2-2,5 katına çıkaracak bir tesis olarak düşünüldü. Halihazırda alınmış, Boeing, Airbus gibi firmalardan gelen işler var, onlar bu tesiste yapılacak. Kendi özgün ürünlerimizin yapısal parçalarının belli bir oranı yine bu tesiste üretilecek. Bunlar şirketimizin, ülkenin yarınına ilişkin konular. Uzun vadeli düşündüğümüzde kompozitin geleceğiyle ilgili özellikle revaçta olan konu termoplastik. Bununla ilgili de tesisimizde ciddi bir Ar-Ge yatırımı ve alanı oluşacak.”
Gökbey, Boeing ve Airbus için üretim
Eriş, tesiste Gökbey helikopterinin tüm kompozit parçalarının, Boeing’in uçaklarının hareketli kontrol yüzeylerinin üretiminin yapılacağını, Airbus’ın tüm yolcu uçaklarında kullanılabilecek bir kanat konsepti üzerinde çalıştığı Geleceğin Kanadı Projesi’nde TUSAŞ’ın üstlendiği tasarım ve üretim faaliyetlerinin de yine bu tesiste gerçekleştirileceğini bildirdi.
Şirket olarak yerlileştirmeyi çok önemsediklerini, müşterilerinin ihtiyaçlarını karşılayabilecek kabiliyetteki tüm yerli tezgahlara tesiste yer verdiklerini dile getiren Eriş, “En güzel örneği otoklavlar. Otoklavları, Sistem Teknik firmasından aldık. Yazılımı ve otomasyon sistemiyle yerli bir ürün. Yerli üreticilerimizin ileriye dönük, uluslararası arenada kendilerini daha iyi gösterebilecekleri gelişmeleri sağlamasına ön ayak olmaya çalışıyoruz. Yaptığımız çalışmayla Sistem Teknik, yurt dışındaki herhangi bir kompozit üreticisine bu tezgahları verebilir.” dedi.
İlk hedef dünyanın yüzde 2’si
TUSAŞ’ın üretim kalitesi ve bilgisiyle dünya kompozit piyasasında önemli bir payı bulunduğuna dikkati çeken Eriş, şu değerlendirmede bulundu:
“Bu kapasite artışıyla payın daha da artmasını bekliyoruz. Hedef, kompozit havacılık yapısallarının yaklaşık yüzde 2’si. Bu ciddi bir rakam. Bu, bugünün işleriyle ortaya konulmuş bir rakam. Bu tesisle geleceğe termoplastik anlamında yatırım yaptığımız için işler önümüzdeki 10 yılda termoplastiğe kaymaya başladığında en önde giden firmalardan biri olacağız. Bu tesis bize bu avantajı sağlayacak. Termoplastik anlamında alacağımız işlerle belki yüzde 2’nin de üzerinde olacağız. Hatta TUSAŞ etrafındaki havacılık HUB’ındaki firmaları da yönlendirerek, sadece TUSAŞ değil, Ankara ve Türkiye’nin daha da büyük pay alması sağlanabilecek. Hedef ve çalışanlarımız bu yönde.”
Emre Eriş, yeni kompozit binasında birçok yenilikçi teknoloji ve konseptin kullanıldığına işaret ederek, buradaki örneklerin yardımcı sanayiye aktarılmasının da önemli bir kazanım olduğunu vurguladı.
Türkiye’nin vitrini olacak
Tesisin özel olarak planlandığını belirten Eriş, şunları kaydetti:
“Burası, sadece kompozit üretimi için yapılmış bir bina değil, lojistik faaliyetler de buradan sağlanacak şekilde planlandı. Ciddi bir boyahane, tahribatsız muayene sistemleri tesise entegre edildi. Çok büyük kapsamda düşünülmüş, adım adım gerçekleştirilmiş bir iş. Yeni kompozit binasının TUSAŞ, Ankara hatta Türkiye’deki bütün kompozit işlerine vitrin olmasını bekliyoruz. Dünya çapındaki bir şirket buraya geldiğinde ‘Gözüm kapalı bu işi TUSAŞ’a veririm, TUSAŞ da bunu gerektiği şekilde yardımcı sanayi firmalarına yönlendirir’ öngörüsünü oluşturmak istiyoruz. Bu sayede 420 no’lu binada en az 1000 kişinin çalışmasını öngörüyoruz, yardımcı sanayiyle bunu 2, 3, 5, 10’a katlayarak ciddi bir istihdam yaratmayı hedefliyoruz.”
Yeni teknolojilerin ilk uygulama alanı
Kompozit İmalat Müdürü Türker Dölek de kompozit alanının sürekli gelişen ve son teknolojinin takip edilmesi gereken bir alan olduğunu söyledi.
Bu doğrultuda, TUSAŞ olarak kompozit tasarım, üretim ve teknolojilerinde hep günceli yakalamaya hatta o teknolojinin gelişmesine önayak olmaya çalıştıklarını ifade eden Dölek, “Bazı teknolojilerin belki de ilk uygulandığı, hayat bulduğu yerler hep tesislerimiz oluyor. Yeni tesisimizde de bu konuda hali hazırda yürüyen birçok projeyle mevcuttaki teknolojiyi bir adım öteye götürecek çalışmaları sürdürmekteyiz.” dedi.
Daha çok tümleştirilmiş kompozitlerle birlikte tasarımcıların ve havacılık sektörünün ihtiyaç duyduğu, yakıt tüketiminin azaltıldığı, verimin arttığı ve maliyetlerin düşürüldüğü parçaların imalatına yönelik birkaç proje yürüttüklerini anlatan Dölek, şu ifadeleri kullandı:
“Bunlar havacılık sektöründeki en büyük oyuncularla omuz omuza yürüttüğümüz projeler. Kompozit işini geleneksel yöntemlerle yapıyorsanız bir süre sonra piyasada yeriniz kalmıyor. Kendinize yer açmak ve geleceği düşünmek istiyorsanız hep bir adım ileriye gitmeniz gerekiyor. Kompozitte kullandığımız teknolojilerde minimum hata ve maksimum verimle hem müşterilerimizi hem kendi ürünlerimizi desteklemekteyiz.”
Tüm süreçler simülasyonlarla değerlendirildi
Dölek, yeni kompozit tesisinin dijital, yazılım, teknolojik tezgahlar anlamında bütünleşik, alanına liderlik edecek bir yapı olduğunu vurguladı.
“Burasının bir amiral gemi pozisyonunda bütün sektörü sırtlayan, bir yerlere götüren tesis olmasını amaçladık.” diyen Dölek, şu bilgileri verdi:
“Kullandığımız 5 eksen veya CNC tezgahlar, olabilecek en üst seviye yazılımlarla donatıldı. Bunlar akıllı yazılımlarla ve yapay zekanın bize verdiği iyileştirmelerle güçlendirildi. Hem dijital dönüşüm hem tasarım ekiplerimiz tüm süreci, olabilecek en verimli hale getirmeye çalışıyor. Buradaki amaç hem en iyi ürüne en hızlı şekilde ulaşmak hem de elimizdeki imkanları zorlayarak rakiplerimizin önüne geçip, yan sanayiyi, ülkemiz ve bulunduğumuz coğrafyadaki teknolojik ilerlemeleri bir yerlere getirmek ve başarılı olmak.”
Tesisin yaklaşık 100 bin metrekarelik alanda faaliyet göstereceğini belirten Dölek, buradaki tüm aşamaların daha önce simülasyonlarla değerlendirilip doğrulandığını dile getirdi. Türker Dölek, “Özel bir tesis, gözbebeğimiz. 16 yılı aşkın süredir TUSAŞ’ta çalışmaktayım. Sürecin adım adım ilerlediğini, işlerin buralara geldiğini görmek gurur verici. Yaptığımız parçaların hepsi uçuyor, işe gelmekteki en büyük motivasyonum bu. Hatta bazılarının yörüngeye girdiği bile oluyor. Bu müthiş bir gurur kaynağı. Bu çıtayı bir adım daha yükseltmek, bu tesisle, yeni teknolojilerle biraz daha ilerletmek hepimiz için gurur kaynağı. Umarım devletimize, milletimize mahcup olmadan üstlendiğimiz bu ağır yükün altından kalkıp bir yerlere getirebiliriz.” diye konuştu.
Bu gönderi kategorisi hakkında gerçek zamanlı güncellemeleri doğrudan bildirim almak için tıklayın.