IATA, yolcularla yaptığı yeni anket sonuçlarını açıkladı. Buna göre, gezginlerin çoğunluğu, salgın azaldıktan sonra mümkün olan en kısa sürede ailelerini ve arkadaşlarını görmeyi (% 57), tatile çıkmayı (% 56) veya iş seyahati yapmayı (% 55) planlıyor.
Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği (IATA), salgın dönemi ve sonrasına yönelik yeni bir anket sonuçlarını yayınladı. Yeni anket sonuçlarına göre seyahat etme isteği arttı. Bundaki en önemli etmen ise koronavirüs önlemlerinin sıkılaştırılması.
IATA anketine katılan gezginlerin yüzde 77’si ellerini daha sık yıkadığını, yüzde 71’i büyük toplantılardan kaçındığını, yüzde 67’si ise halka açık alanda maske taktığını söyledi. Ankete katılanların yüzde 58’i hava yolculuğundan kaçındıklarını, yüzde 33’ü ise Covid-19’a yakalanma riskini azaltmak için gelecekte seyahat etmekten kaçınacaklarını belirtti.
Gezginler havalimanı ve uçaktaki ilk üç endişesini ise şu şekilde belirledi.
Havalimanında:
- Uçak yolunda kalabalık bir otobüste / trende olmak (% 59)
- Check-in / güvenlik / sınır kontrolü veya biniş sırasında kuyruk (% 42)
- Havaalanı tuvalet / tuvalet kullanımı (% 38)
Uçakta:
- Enfekte olabilecek birinin yanında oturmak (% 65)
- Tuvalet / tuvalet kullanımı (% 42)
- Uçakta hava solumak (% 37)
Yolcuları hangi tedbirler güvende hissettiriyor?
Ankete katılanlara kendilerini daha güvenli hissettirecek ilk üç tedbiri sıralaması istendiğinde, yüzde 37’si havalimanlarının gidiş bölümünde Covid-19 taramasını söylerken, yüzde 34’ü maskelerin zorunlu olarak taktırılmasını bildirdi, yüzde 33’ü ise uçaklarda sosyal mesafe önlemlerine vurgu yaptı.
Ankete katılan yolcular, uçmanın güvenliğini sağlamada rol oynayacak ilk 5 tedbiri ise şöyle belirledi:
- Yapılan sıcaklık kontrolleri (% 43)
- Seyahat sırasında maske takmak (% 42)
- Havalimanındaki etkileşimleri en aza indirmek için online check-in (% 40)
- Seyahatten önce Covid-19 testi yapılması (% 39)
- Oturma alanlarını dezenfekte etmek (% 38)
HEPA filtre konusunda karar verilemedi
Anket ayrıca, seyahat güveninin geri kazanılması için bazı kilit konulara da işaret etti. Yolcuların en önemli endişeleri şöyle sıralandı:
Kabin hava kalitesi: Gezginler kabin hava kalitesi hakkında karar veremediler. Gezginlerin yüzde 57’si hava kalitesinin tehlikeli olduğuna inanırken, yüzde 55’i bir hastane ameliyathanesindeki hava kadar temiz olduğunu anladıklarını belirtti.
Modern uçaklardaki havanın kalitesi aslında diğer kapalı ortamlardan çok daha iyi. Her 2-3 dakikada bir temiz hava ile değiştirilirken, çoğu ofis binasındaki hava saatte 2-3 kez değiştiriliyor. Dahası, Yüksek Verimli Partikül Hava (HEPA) filtreleri, koronavirus dahil olmak üzere mikropların yüzde 99.999’undan fazlasını yakalıyor.
Sosyal mesafe: Hükümetler, toplu taşımada olduğu gibi sosyal mesafe mümkün olmadığında maske takmayı tavsiye ediyor. Bu, ICAO’nun yayınladığı Takeoff/Kalkış kılavuzuna da uygun.
Yolcular uçakta yakın otururken kabin hava akışı tavandan zemine doğru yapılıyor. Bu, virüslerin veya mikropların kabinde ileriye veya geriye doğru yayılmasını sınırlıyor. Yolcuların ileri yönlendirilmesi (yüz yüze etkileşimi sınırlama), sıradan sıraya geçişi sınırlayan koltuk arkalıkları ve yolcuların yoldaki sınırlı hareketi dâhil olmak üzere, virüsün kabindeki bulaşmasına karşı başka doğal engeller de var.
Hızlı çözüm yok
Genel olarak, anket sonuçları insanların seyahat zevklerini kaybetmediklerini, ancak kriz öncesi seyahat seviyelerine geri dönmenin engelleyici durumları olduğunu gösteriyor:
Ankete katılan gezginlerin çoğunluğu, salgın azaldıktan sonra mümkün olan en kısa sürede ailelerini ve arkadaşlarını görmeyi (% 57), tatile çıkmayı (% 56) veya iş seyahati yapmayı (% 55) planlıyor.
Ancak yüzde 66’sı, salgın sonrası dünyada eğlence ve iş için daha az seyahat edeceklerini söylüyor. Yüzde 64’ü ekonomik faktörler iyileşene kadar (kişisel ve daha geniş) seyahatleri erteleyeceklerini belirtiyor.
Endüstri geri kazanımının önündeki en büyük engelleyicilerden biri karantina uygulaması. Gezginlerin yaklaşık yüzde 85’i seyahat ederken karantinaya alınma konusunda endişe duyduğunu bildirdi. Bu, seyahat ederken virüsü yakalama konusunda endişe duyduklarını bildirenlere benzer bir durum (% 84). Gezginlerin sadece yüzde 17’si salgın sırasında veya sonrasında karantinaya girmeye istekli olduklarını belirtti.
Bu gönderi kategorisi hakkında gerçek zamanlı güncellemeleri doğrudan bildirim almak için tıklayın.