• Hakkımızda
  • İletişim
  • Uçuş Bilgileri
  • Fırsatlar
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
10 Ağustos 2025
  • Ana Sayfa
  • Havacılık
  • Turizm
  • Seyahat
  • Savunma
  • Uzay
  • Özel Röportajlar
  • Teknoloji
  • Fırsatlar
  • Yazarlar
    • Cem Polatoğlu
    • Kaan Yıldızgöz
    • Güntay Şimşek
    • K. Hakan Çelikoğlu
  • ENGLISH
Sonuç yok
Tüm sonuçları görüntüle
  • Ana Sayfa
  • Havacılık
  • Turizm
  • Seyahat
  • Savunma
  • Uzay
  • Özel Röportajlar
  • Teknoloji
  • Fırsatlar
  • Yazarlar
    • Cem Polatoğlu
    • Kaan Yıldızgöz
    • Güntay Şimşek
    • K. Hakan Çelikoğlu
  • ENGLISH
Sonuç yok
Tüm sonuçları görüntüle
Sonuç yok
Tüm sonuçları görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar Alper Eliçin

Düşük maliyetli ve yüksek teknolojili silahların birlikte kullanımı

10-08-2025 07:15
0
Rusya: 6 İHA’lı saldırı girişimi engellendi

Fotoğraf: Twitter / @NewsUkrainian24

PaylaşPaylaşPaylaşPaylaşPaylaşPaylaş

Bu yazın başında, Ukrayna ve İsrail silahlı kuvvetleri askerlik tarihine geçecek son derece cüretkar iki operasyon gerçekleştirdi. Ukrayna 1 Haziran’da, Rusya topraklarına gizlice sokulan yüzlerce kısa menzilli SİHA’yı kullanarak, Operasyon Örümcek Ağı kapsamında en az 11 Rus stratejik bombardıman uçağına önemli ölçüde hasar vererek veya yok ederek büyük başarı sağladı. Ardından, 13 Haziran’da başlayan Operasyon Yükselen Aslan’da, İsrail, parçalar halinde İran’a sokulan intihar SİHA’larını kullanarak İran’ın hava savunma sistemlerini yok etti ve İran hava sahası üzerinde tam kontrol sağladı. Her iki olayda da, her biri sadece birkaç bin dolar değerindeki SİHA’lar, kolayca yerine konamayacak onlarca hatta yüzlerce milyon dolar değerindeki gelişmiş silah sistemlerini yok edebildi.

Bu iki şaşırtıcı taktiksel başarı, bizlere savaşların yönetilmesinde önemli bir değişimi haber veriyor. Bu çatışmalarda bir yandan hem Ukrayna hem de İsrail, hala geleneksel ve pahalı silah sistemlerine güvenmeye devam ediyor. Özellikle İran’daki İsrail’in başarısında geniş çapta pilotlu savaş uçaklarının kullanımınının önemli katkısı oldu. Ancak, öte yandan her iki ülke de modern ordular için giderek önem kazanan ve yapay zeka tarafından desteklenen insansız silah sistemlerini, savaş alanında etkin bir şeklide kullanmaya başladılar. Ukraynalı yetkililere göre, intihar SİHA’ları artık Rusya ve Ukrayna arasındaki savaşın cephe hattındaki kayıplarının yüzde 70’inden sorumlu. 2024 yılında, ABD Ulusal Güvenlik Komisyonu Yapay Zeka Başkanı ve Google’ın eski CEO’su Eric Schmidt, ucuz SİHA’ların tanklar gibi eski teknolojileri “kullanışsız” hale getirdiğini ve Amerika Birleşik Devletleri’nin bunları isteyen dost ülkelere “bağışlamasını” ve bunun yerine SİHA satın almasını önermişti. Aynı yıl X’teki paylaşımlarında Elon Musk, “aptallar hala F-35 gibi mürettebatlı savaş uçakları inşa ediyor” dedi ve “gelecekteki savaşların hepsinin SİHA’larla” olacağını söyledi.

Tüm bu yeni taktiksel uygulamalara ve görüşlere rağmen başta ABD olmak üzere pek çok ülke hala klasik muharebelere daha uygun pahalı silah sistemlerine büyük bütçeler ayırıyor. ABD örneğinden hareket edersek, her yıl klasik savaş silahlarından, pilotlu uçaklar, uçak gemileri ve tanklara milyarlarca dolar harcanırken SİHA teknolojileri ve üretimine, yapay zeka uygulamalarına ayrılan para üç yılda ancak yarım milyar dolar mertebesine ulaşabilmiş. Üstüne üstlük ürettikleri ve üretmeyi düşündükleri SİHAlar diğer ülkelerde geliştirilenlerden  inanılmaz derecede daha pahalı. Bunun nedeni ABD’nin SİHAlarında her türlü yeteneğinin olmasını istemesi.

ABD uzun yıllardır, yüksek teknolojisine de güvenerek az sayıda pahalı sistemler üzerine kurulu (uçak gemileri, F-35, B-2 savaş uçakları Abrams tankları vs) bir askeri güç olmayı hedeflemekteydi. Bu nedenle de bu pahalı – ucuz teknolojilerin hibrit bir şekilde kullanıldığı yeni savaş yöntemlerine uyum sağlamakta zorlanıyor. Yani bir paradigma değişikliğine gereksinim var. Bu da silah lobilerinin direnci ile karşılaşıyor.

Türkiye savaş teknolojilerindeki değişimi izlemek açısından kendi çapında avantajlı görünüyor. Batı’nın ağır ambargolarına maruz kalan, mali kaynakları kısıtlı, bol miktarda eğitimli eleman yetiştirme yeteneğini son yıllarda kaybetmiş olan ülkemiz, ister istemez düşük maliyetli ama etkili savaş silahlarına yönelmiş durumda. Bu sayede, bir yandan ülkemiz ‘yerli ve milli’ KAAN uçağına yurtdışında yana yakıla motor ararken, SİHA konusunda dünyanın sayılı güçleri arasına girebildi. Bu bağlamda İran’a benzer bir durumumuz var. Düşük maliyetli, nispeten teknolojik olarak daha kolay üretilen ama aynı zamanda etkin silahlar üretmede başarılı olunurken, İran gibi bizim de ana sıkıntımız hibrit savaşların ihtiyaç duyduğu pahalı ve yüksek teknoloji gerektiren radarlar, tanklar, uçaklar ve denizaltıları üretmedeki ve/veya satın almadaki zafiyetimiz. Bırakın F-35’leri, Balkan ülkelerine bile kolaylıkla satılan, aslında artık çağ dışı olmaya başlamış F-16V’leri bile tüm laf kalabalığına rağmen edinemiyoruz. Bilgisayar teknolojileri, veri güvenliği, özellikle yapay zeka konusunda ise daha gidecek çok yolumuz var. Ülkenin veri güvenliğini sağlaması gereken kurumların başındaki kişilerin bile e-imzaları çalınmış, farkında olmamışlar.

Bu işi en iyi başaran ülkelerden biri İsrail gibi görünüyor. Yüksek teknoloji ürünü pahalı hava savunma sistemleri, uçaklar, erken uyarı sistemlerini hem ABD’den edinebiliyor, hem de ülkedeki yüksek eğitim düzeyi ve gelişmiş teknolojiler sayesinde, kısmen veya tamamen kendisi üretebiliyor. Bu üstünlükleri etkin istihbarat yetenekleriyle birleşince Ortadoğu’nun en güçlü ordusunu oluşturabiliyor. Görüldüğü kadarıyla, dünyanın hibrit savaşa en hazırlıklı ülkelerinden biri. Tüm bunlar sadakat yerine liyakat yaklaşımının bir sonucu.

Ukrayna ve İsrail operasyonlarına geri dönersek, Örümcek Ağı Operasyonu’nda Ukrayna, birkaç gelişmekte olan teknolojiden yararlanmış. Bunlardan biri, drone’ların kendilerini yerden yöneten pilot ile arasındaki sinyalin düşman tarafından karıştırıldığında veya zayıf olduğunda özerk olarak çalışmasını sağlayan açık kaynak kodlu bir otopilot sistemi. Diğeri ise Ukrayna havacılık müzesi koleksiyonlarında bulunan Rus ve Sovyet uçaklarının üç boyutlu taramalarına dayanarak Rus bombardıman uçaklarını tanımlamak için eğitilmiş Yapay Zeka (AI) destekli bir hedefleme sistemi. Örümcek Ağı’nın başarısı ve Ukrayna’nın operasyona hazırlık olarak yüzden fazla drone’u 2.000 mil üzerinde Rus topraklarına gizlice sokma yeteneği çatışmaların başlangıcından beri görülen bir  gerçeği iyice pekiştirmekte: pahalı askeri platformlar, özellikle havaalanlarında veya limanlarda açıkta park edildiğinde, SİHAların tekli veya sürü  saldırılarına karşı her zamankinden daha açık.

Nitekim İsrail’in Yükselen Aslan Operasyonu, hava savunması gibi pahalı sistemlerin, bir ülkenin topraklarının ne kadar derinlerinde konuçlandırılırsa konuçlandırılsın, ucuz, hassas silahlara karşı savunmasızlığını göstermekte. Tabi burada beşinci kol operasyonlarında da başarılı olabilmek önemli. Ukrayna ile Rus halkı Çarlık döneminden beri iç içe geçmiş olduğundan bu işleri yapmak Ukrayna açısından çok kolay. İsrail ise zamanında ABD ile birlikte hareket etmiş, şimdi İran’da mülteci olarak yaşamakta olan Afganları ve İran rejiminden nefretleri ülkelerine ihanet düzeyine ulaşmış İranlılar’ı kullanmış. Haziran ortasındaki saldırı başlamadan çok önce, İsrailli ajanlar İran’a drone parçaları kaçırmış, ardından bunları yeniden birleştirerek İran hava savunma sistemlerine hızla ve tespit edilmeden saldırabilmişler. Ülke halkını bizden ve onlardan diye ayrıştırmak ve kontrolsüz göçmen kabul etmek bu açıdan Türkiye için de bir büyük risk.

Ukrayna ve İsrail, saldırılarını gerçekleştirmek için ucuz insansız silah sistemleri kullanarak düşmanlarına asimetrik maliyetler de yüklediler. Örümcek Ağı Operasyonu’ndan Rusya’nın kayıplarının kapsamı henüz tam bir netlik kazanmış olmasa da, Ukrayna 40’tan fazla uçağı imha ettiğini iddia etmekte. Ticari uydu görüntülerinin, imha edildiği veya ciddi hasar gördüğünü doğruladığı 11 Rus bombardıman uçağı, saldırıda kullanılan drone’lardan yüzlerce kat daha değerli. Rusya, imha edilen gelişmiş uçakları nedeniyle, ciddi maliyetlerle karşı karşıya kalmış durumda. Tek bir Rus erken uyarı ve kontrol sistemi uçağının (AWACS) tahmini fiyatı 330 milyon dolar. Uzun menzilli bombardıman uçakları ise 270 milyon dolara mal olmakta. Buna karşılık, Ukrayna’nın saldırılarda kullandığı quadcopter’larının her birinin üretim maliyeti 600 ile 1.000 dolar arasında. Bu da Örümcek Ağı’nda kullanılan toplam yeteneklerin muhtemelen Ukrayna’ya 117.000 dolardan fazlaya mal olmadığı anlamına gelmekte. Bu, imha edilen Rus bombardıman uçaklarından taşıdığı tek bir Kh-101 füzesinin maliyetinin bile çok çok altında. ABD’nin Ukrayna’ya sağladığı tanesi 200.000 dolar değerindeki Javelin tanksavar füzelerin de maliyetinin sadece %58’i.

Çok farklı şartlarda gerçekleşmiş olsalar da, Örümcek Ağı ve Yükselen Aslan operasyonları, modern savaşlarda ortaya çıkan bir dinamiği gözler önüne sermekte. Pahalı eski sistemlere aşırı derecede güvenen ordular, uzun süren yıpratma savaşlarında zorluk çekebiliyor. Ne kadar zengin olurlarsa olsunlar bu yeni duruma uyum sağlayamazlarsa, söz konusu pahalı sistemlerden ancak belirli bir sayıda kayba katlanabilecekler. Aksi takdirde maliyetler finansal veya politik olarak sürdürülemez hale gelecek. Kaybettiklerinin de yerine koymaları uzun zaman alacak.

Uygun maliyete üretilebilen değişik boyutlarda ve farklı teknolojileri kullanan SİHA’lar (ve denizde/karada kullanılabilen benzerleri) sadece eski silah sistemlerinden daha ucuz olmakla kalmıyor, kaynakları kısıtlı orduların bile daha güçlü düşmanlarla rekabet etmesine olanak tanıyor. Ayrıca çok daha hızlı üretiliyorlar. Ukrayna şu anda her yıl milyonlarca drone üretiyor; oysa Rusya’nın tahrip olmuş bombardıman uçağı filosunu yeniden inşa etmesi yıllar sürecek. Bu tür bir yenileme süresi farkı, savaş alanında güçlerin farklı bir şekilde yeniden dengelenmesine neden olabilir veya pahalı ve değiştirilmesi zor eski silah sistemlerine aşırı yatırım yapan bir devlet ile hassas kitle imha sistemlerinin üretimini hızla artırabilen bir devlet arasındaki uzun süren bir çatışmanın sonucunu belirleyebilir.

Bu olgu, akılcı davranılabilirse, Türkiye açısından da önemli fırsatlar sağlayabilir. Ancak, eğitime önem verilmesi, yapay zeka başta olmak üzere yazılım geliştirmeye ağırlık veren politikalar üretilmesi, sadece ağır SİHA’lara değil intihar SİHAlarına, piyadeler tarafından kullanılan, komutları elektromanyetik dalgalara değil de çok ince fiber kablolardan alabilen SİHA’lara yatırım yapılması gibi pek çok konuya hassasiyet gösterilmesi gerekiyor. Ayrıca, halen Ukrayna’nın cephede muhaberat için kullandığı Elon Musk’ın Starlink sistemini veya Avrupa’nın geliştirmekte olduğu muadiline Türkiye’nin erişebilmesinin politik nedenlerle olanaksız olduğunu da vurgulamakta yarar var. Bu açıdan sırf iç politika mülahazaları ya da dogmatik bir anlayışla müttefiklerimizden uzaklaşmamak da önemli.

Ukrayna-Rusya Savaşı’nın gündeme getirdiği yeni bir görüş daha var. Bu düşünceye göre artık tankların ve saldırı helikopterlerinin pek bir önemi kalmıyor. Bu hipotez doğruysa Atak II ve Altay tankı yavaş yavaş önemini kaybedecek gibi.

Ukrayna ve İsrail, yeni teknolojiler ve savaş taktiklerinden yararlanan tek ülke değiller. Rakip devletler de bu avantajları kullanıyor. Moskova, Örümcek Ağı operasyonuna savaşın en büyük drone saldırılarından bazılarıyla karşılık verdi, zira onlar da hibrit savaşa hızla adapte olmaya çalışıyorlar. Bu sayede zaten zorlanmakta olan Kiev’in hava savunma sistemlerini aşma noktasına geldiler. İran ise, İsrail’in ilk saldırılarına karşılık olarak, İsrail hedeflerine karşı nispeten ucuz drone ve füzelerden oluşan kendi saldırı dalgaları ile misilleme yaptı. Her ne kadar İsrail savunma sistemleri bu saldırıları büyük oranda durdurabilse de, savunmayı aşabilen bazı füzeler ve intihar SİHA’ları İsrail’de ciddi zararlara neden oldu. Bu zararlar algı operasyonlarıyla küçük gösterilmeye çalışıldı. Yine bu saldırılar İsrail ve ABD yetkililerinin İsrail Savunma Kuvvetleri’nin savunmada kullandığı cephanenin tükeneceği endişesine kapılmasına neden oldu. Ek olarak karşı saldırı İsrail’e günde yüzlerce milyon dolara mal oldu. İran’ın ucuz saldırı silahlarına karşı çok pahalı ABD ve İsrail hava savunma sistemleri kullanılmak zorunda kalındı.

Düşük maliyetli drone’lar savaş alanında giderek daha önemli hale gelirken, yerinin belirlenmesi zor olan denizaltılar, görünmezlik yetenekleri artırılmış F-35, Gripen E gibi avcı ve bombardıman uçakları özellikle ucuz sistemlerle birlikte kullanıldığında hala büyük fayda sağlıyor. Örneğin, İsrail’in 13 Haziran’da İran’ın hava savunma sistemlerine yönelik kamikaze drone’larla gerçekleştirdiği saldırılar, gelişmiş İsrail ve (ardından ABD) uçaklarının ve pilotlarının İran hava sahasına girerek ülkenin en hassas nükleer tesislerini ve diğer stratejik hedefleri neredeyse engellenmeden bombalamasına olanak sağladı. Dikkat çekici bir şekilde, İran hiçbir ABD uçağına karşı yerden havaya füze fırlatamadı, mürettabatlı bir İsrail uçağını da düşüremedi.

Klasik silah sistemleri pahalı ve üretimi uzun zaman alıyor. Ancak seçici olarak kullanıldıklarında son derece etkili olabiliyorlar. Kayalık dağların derinliklerinde gömülü Fordow ve Natanz zenginleştirme tesislerini başarıyla hasara uğratmak için ABD sadece kendisinin sahip olduğu 14 adet 30.000 pound ağırlığındaki büyük delici bombaları kullanmakla kalmadı; aynı zamanda bu bombaları taşıyabilecek ve  hedefe gönderebilecek dünyadaki tek uçak olan 7 adet herbiri 2 milyar dolar değerinde B-2 bombardıman uçağını da görevlendirdirdi. Zira halen tüm avantajlarına rağmen, tek yönlü saldırı drone’ları 400.000 pound’dan fazla bomba taşıyamıyor. Sonuçta ABD para, eğitim ve teknoloji gücüyle müdahale ederken İsrail hibrit savaşın başarılı bir örneğini verdi ve iki müttefik kusursuz bir eşgüdümle birbirlerini tamamladı.

İran ise düşük maliyetli silah sistemlerine aşırı bağımlılığın tuzağına düştü. Ne Rusya’dan ne de Çin’den modern savaş uçakları ve yeterli hava savunma silahları edinemedi. Dünyanın en kapsamlı drone programlarından birine sahip olmasına rağmen, modern bir hava kuvvetine sahip olmadığı için iyi korunan İsrail askeri ve sivil hedeflerini yeterince başarıyla vuramadı ve ABD’nin de desteğini alan İsrail savaş planlarını başarılı bir şekilde uygulayabildi. Sadece büyük maddi kayıplara uğradı.

İkinci Dünya Savaşı esnasında, Müttefiklerin Normandiya’ya yaptığı çıkarma ve sonrasında Nazi savunmasını aşabilmek için hava, deniz ve topçu ateşinin entegrasyonu gerekmişti. Bugün ise düşük maliyetli ve yüksek teknolojili sistemlerin karışımıyla çalışmak ve yeni birleşik kuvvetler savaşını başarabilecek yetenekleri edinmek büyük önem taşıyor. Bundan sonraki savaşlarda orduların caydırıcılıklarını güçlendirmek için her iki tür yeteneğe de yatırım yapmaları gerekiyor. Çin, bu yeteneklerle ordusunu hızla modernize ederken, ABD kolayca edinilebilecek ve gerektiğinde güncellenebilecek “düşük seviye” sistemlere çok az yatırım yapıyor. 2024 yılı bütçesinde düşük maliyetli ama cephede etkinliği ispatlanmış silahlara ABD’nin ayırdığı para toplam savunma bütçesinin sadece binde beşi düzeyinde. Bunu en az on katı bir kaynağı bu işe ayırması gerekiyor ve aslında politik engelleri aşabilse ve gerekli paradigma değişikliğini yapabilse bu mümkün. Tabii bunların yanı sıra iletişim teknolojisi, yapay zeka, görünmez/izlenemez özelliklere sahip denizaltılar, uçaklar, otonom hava, kara ve deniz araçlarına yatırım yapmak kaydıyla.

Türkiye’ye geri dönersek, ülkenin caydırıcılığının korunabilmesi ve potansiyel bir savaştan en az zararla çıkabilmesi için yöneticilerimizin hamaset ve algı operasyonları yerine, önce ekonomiyi düzeltmesi, eğitim kalitesini artırması, temel bilimler ve teknolojiye ağırlık vermesi ve TSK’nın üst kademelerinden başlayarak sadakat değil liyakata önem vermesi gerekiyor. Yoksa 100 yıl sonra yeni bir Balkan Savaşı felaketiyle karşı karşıya kalabiliriz.

Not: bu yazıda  4 Temmuz 2025 tarihinde Foreign Affairs dergisinde yayınlanan, Michael C. Horowitz, Lauren A.Kahn ve Joshua A. Schwartz’ın What Drones Can and Cannot Do on the Battlefield  (İHAlar Cephede neleri Yapabilir, Neleri Yapamaz) isimli makalesinden yararlanılmıştır.

 

Yazarın Diğer Yazıları

Düşük maliyetli ve yüksek teknolojili silahların birlikte kullanımı

Çalışkan, yurtsever insanların ülkesi Vietnam – Bölüm 4: Hue ve Saygon

Çalışkan, yurtsever insanların ülkesi Vietnam – Bölüm: 3 China Beach ve Hoi An

Çalışkan, yurtsever insanların ülkesi – Bölüm 2: Kuzey Vietnam

Çalışkan, yurtsever insanların ülkesi Vietnam – Bölüm: 1 Hanoi

Bir Schengen vizesi hikayesi

İran’dan kaçış

İkinci bir Notre Dame katedralini keşfim

Bir dosta veda

Strasbourg’da beş saat

Bu gönderi kategorisi hakkında gerçek zamanlı güncellemeleri doğrudan bildirim almak için tıklayın.

Bildirimleri kapat
Önceki yazı

AJet’in en yeni uçağı B737 MAX İstanbul’a geldi

İlgiliYazılar

4 uzay insanı 5 ay sonra dünyaya dönüyor

4 uzay insanı 5 ay sonra dünyaya dönüyor

09/08/2025
Almanya’dan İsrail’e askeri ihracat freni

Almanya’dan İsrail’e askeri ihracat freni

09/08/2025
Kanada F-35 planına sadık mı kalıyor?

Kanada F-35 planına sadık mı kalıyor?

09/08/2025
2030’da teslimat başlıyor: İspanya, 25 Eurofighter alıyor

İspanya, Eurofighter ve FCAS arasında tercih yapacak

06/08/2025

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

SÜRMANŞET

THY, Air Europa için teklif verecek

THY, Air Europa için teklif verecek

07/08/2025
TAV, Kalyon ve Cengiz’den Şam atağı!

TAV, Kalyon ve Cengiz’den Şam atağı!

07/08/2025
Antalya Havalimanı’nda jet yakıtı ikmalinde yeni rekor

Antalya Havalimanı’nda jet yakıtı ikmalinde yeni rekor

06/08/2025
THY iştiraklerinin performansı: 2025 ilk çeyrek rakamları

THY’den 6 ayda 42 milyon yolcu, 10 milyar dolar gelir

05/08/2025

Öne Çıkanlar

Rusya: 6 İHA’lı saldırı girişimi engellendi

Düşük maliyetli ve yüksek teknolojili silahların birlikte kullanımı

10/08/2025
AJet’in en yeni uçağı B737 MAX İstanbul’a geldi

AJet’in en yeni uçağı B737 MAX İstanbul’a geldi

09/08/2025
Efsanevi Lockheed Super Star, ikonik orijinal tasarımla geri döndü

Efsanevi Lockheed Super Star, ikonik orijinal tasarımla geri döndü

09/08/2025
4 uzay insanı 5 ay sonra dünyaya dönüyor

4 uzay insanı 5 ay sonra dünyaya dönüyor

09/08/2025
Havacılık, Savunma, Uzay ve Teknoloji Haberleri

Haber.aero haber içerikleri (fotoğraf, yazı, video) kaynak gösterilmeden alıntı yapılamaz, içeriklerin tamamı kullanılamaz.  Kanuna aykırı ve izinsiz olarak kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz.

  • Künye
  • İletişim
  • Hakkımızda
  • Uçuş Bilgileri
  • Gizlilik Politikası

Copyright ©️ 2021- Tüm haklar saklıdır. HTS İletişim A.Ş. Türkiye'nin Havacılık, Turizm ve Savunma Sitesi

Sonuç yok
Tüm sonuçları görüntüle
  • Ana Sayfa
  • İletişim
  • Hakkımızda
  • Havacılık
  • Turizm
  • Seyahat
  • Savunma
  • Uzay
  • Özel Röportajlar
  • Teknoloji
  • Yazarlar
    • Cem Polatoğlu
    • Güntay Şimşek
    • K. Hakan Çelikoğlu
    • Kaan Yıldızgöz
    • Alper Eliçin
    • Av. Görkem Gökçe
    • Prof. Dr. Fahrettin Öztürk
    • Editör
    • Bir Görüş
  • English
  • Fırsatlar
  • Gizlilik Politikası
  • Künye

Copyright ©️ 2021- Tüm haklar saklıdır. HTS İletişim A.Ş. Türkiye'nin Havacılık, Turizm ve Savunma Sitesi

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Create New Account!

Fill the forms bellow to register

All fields are required. Log In

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist