Acı bilanço henüz netleşmedi. Öncelikli amacımız depremzedelerin barınma sorununu halletmek. Afad, Ahbap, Kızılay ve diğer STK’lar ellerinden geleni yapıyorlar. Ancak 10 ildeki yıkımlara ne çadır yetiştirmek mümkün ne de konteyner. Bunlara ilaveten Otellerimizi de Öğrenci yurtlarımızı da depremzedelere açtık. Yine yetmedi. Bölgede daha yüzbinler var barınma sorunu olan. Ama bir ay sonra turizm sezonu açılacak ve memleketimizin en büyük döviz ihtiyacını karşılayan sektör sezona başlayacak. Yani, oteller yine turistlerin kullanımına açılacak.
Peki ya öğrenciler?
Onlar da bu durumda yurtlarından oldular. Eğitimleri yarım kaldı. Birçok üniversite Hibrit veya Online eğitim verecekler. Ancak, biliyoruz ki böyle bir eğitimin kalitesi yok…
Başka çare var mı?
Olabilir. Mesela Turizmi ve eğitimi durdurarak memleketi muhtaç olduğumuz dövizden, öğrencileri yurtlarından alıkoymak yerine, 300.000 üzerinde yatak kapasiteleri olduğu söylenen KAMU KAMPLARI ve EĞİTİM KAMPLARI depremzedelere tahsis edilebilir mi?
YAZLIKLAR DEPREMZEDELERE TAHSiS EDiLEBiLiR Mi?
Yapılan istatistiklere göre, Türk insanı yazlıklarını ortalama sadece 1 ay kullanıyor. 11 ay evler boş. Devlet, ufak da olsa bu yazlık sahiplerine ödemeler yapabilirse, 1 ay kullanılan yazlıklar depremzedelere tahsis edilebilir mi?
Önce gönüllü yazlık sahipleri, sonra ödeme kabul eden yazlık sahipleri ve Ekim ayından itibaren, ve ihtiyaca göre zorunlu olarak 8 ay yazlıkların depremzedelere tahsisi söz konusu olabilir.
Yazarın Diğer Yazıları
Bu gönderi kategorisi hakkında gerçek zamanlı güncellemeleri doğrudan bildirim almak için tıklayın.