Havacılık sektörünün yeni ciddi sorunlarından birisi de bundan 10-15 yıl öncesine göre çok daha fazla karşılaşılan türbülanslar oldu. Daha önce burada bu konuya detaylıca dikkat çekmiştim. Küresel ısınma kaynaklı türbülanslar son dönemlerde gündemimizden düşmediği gibi bundan sonra da düşmeyecek. 2024’te birçok türbülans hadisesi karşımıza çıktı. Türbülanslara karşı alınacak önlemlerle ilgili çalışmalara sektörün tüm paydaşları el atmış durumda. Geçen ay Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği’nin (IATA) her yıl geleneksel olarak düzenlediği Media Day’de türbülans konusunda epeyce bilgilenme imkânım oldu.
Son dönemlerde havayollarının büyük sorunu haline gelen türbülansla ilgili konferans düzenleyen IATA, havayollarına yardımcı olmaya çalışıyor. IATA Uçuş ve Teknik Operasyonlar Direktörü Stuart Fox, türbülans çalışmalarının verimli bir şekilde devam ettiğine işaret ediyor. Mesela 2024 yılında IATA Türbülans Algılama Platformu’na (Turbulence Aware Platform) 6 havayolu katılmış. Bunların başında en önemli havayolları Asiana Airlines, British Airways, Scoot ve Singapore Airlines oldu.
Habertürk Tv’de Airport programıma konuk olan İstanbul Teknik Üniversitesi İklim Bilimi ve Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu da iklim değişikliği sebebiyle son dönemlerde artan türbülanslara sektörün dikkatini çekmeye çalışıyor. Kadıoğlu, özellikle iklim değişikliğinin sebep olduğu türbülans artışlarına yönelik havacılık sektörünün daha fazla meteoroloji biliminden faydalanması gerektiğini belirtiyor.
Mikdat Kadıoğlu’nun anlatımıyla artan türbülans hadiselerinde son durumu şöyle; “İstanbul’dan New York’a uçarken, batıdan doğuya doğru dünyanın dönüşüne ters gidiliyor. Dünyanın batıdan doğru döndüğü gibi hava hareketleri de aynı şekilde gerçekleşiyor. Dolayısıyla bu yönde uçarken daha fazla jet akımlarına muhatap olunuyor. Rüzgârı karşısına alarak giden uçakların uçuş zamanını da uzamış oluyor. Şayet İstanbul’dan Güney Afrika’ya uçarsanız, 2 kere jet / hava akımıyla karşılaşıyorsunuz. Çünkü bu hatta 2 tane jet akımı var; birisi 60 derece diğeri de 30 derece enlemlerinde. İstanbul’dan New York’a doğru uçarken bir tane kutupsal jet var 30 derecede, ama böyle çizgi gibi durmuyor. Şimdi giderek bu iklim değişikliğiyle beraber yılan gibi kıvrılmaya başladı. Artık bu jet 3-4 kere kesiliyor. Bu yüzden de türbülanslar da giderek artıyor. Bu türbülansların adı da açık hava türbülansı. Çünkü gözle görülür bir şey değiller.
Jetin olduğu yerde bir de jetin ekseni ve kaburgası oluyor. Etrafında rüzgâr bulunuyor. En şiddetlisinin ortasındaki akım hızı 200-300 kilometreye kadar çıkıyor, etrafına doğru da 60 km’ye kadar iniyor. Bu akımlara girildiğinde rüzgâr giderek artıyor ve çok kuvvetleniyor, sonra tekrar azalıyor. Bu da uçakta bir sürü sarsıntıya neden oluyor. Açık hava türbülansları gözle de görülmediği için ciddi sıkıntılara sebep oluyor. Bunları tespit edecek bir teknoloji de yok. Radardan gözükmüyorlar. Meteoroloji mühendisleri jetler için meteorolojik hatlar hazırlar. Jetin pozisyonunu takip edip harita üzerinden işler. Neresi kümülonimbüs, neresi türbülans, neresi buzlanma… Havacılık sektörünün uzman personeli de ona göre uçaklara rota çizmeye çalışır. Ancak bazen bu jetlerden kaçınılması mümkün olmaz ve onu geçmek zorunda kalırlar. Bu durumda türbülansa yakalanılır.”
Santiago en türbülanslı rota
Mikdat Hoca ile bu konuları konuştuktan sonra dünyanın önde gelen türbülans tahmin sitesi Turbli, yaptığı analizlerle yaklaşık 10 bin uçuş rotasını inceleyerek en türbülanslı rotaları duyurdu. Dünyanın en türbülanslı uçuş rotası, Arjantin’in Mendoza Havalimanı’ndan Şili’nin Santiago şehrine uzanan 196 kilometrelik hat olarak belirlenmiş. Bu kısa uçuşun ortalama türbülans seviyesi (EDR) 24,6 olarak hesaplanmış ve sık sık orta düzeyde türbülansa maruz kalındığı tespit edilmiş. 2023’te ise en türbülanslı rota olarak Santiago– Santa Cruz arası kayıtlara geçmişti. Netice itibariyle Santiago’ya uçuşlar karşı meydanlar değişse de en türbülanslı rota olarak sabit kalıyor. Ben de aralık ayında Türk Hava Yolları’nın Santiago hattındaki ilk seferine katıldım. Bu uçuşta her hangi bir türbülans olayıyla karşılaşmadık. Endişelenecek bir durum yok. Gidişimiz ve dönüşümüz sakin geçti.
Arjantin’de türbülanslar aldı
Geçtiğimiz yıl Arjantin’deki rotalar türbülans açısından ilk 10’da yer almazken bu sene listeye damga vurdular. İkinci sırada yine Arjantin Cordoba – Santiago hattı (EDR 20) yer alırken, Mendoza-Salta (EDR 19) ve Mendoza-San Carlos de Bariloche (EDR 18) rotaları da ilk dört içinde bulunuyor. Güney Amerika dışında, Nepal’in Katmandu şehrinden Tibet’in Lhasa şehrine uzanan rota (EDR 18,8), en türbülanslı beşinci uçuş hattı olarak listeye girmiş durumda.
Cenevre 2023’te türbülansta ikinciydi
Avrupa’nın en türbülanslı rotası olarak ise Nice ile Cenevre arasındaki (EDR 16) 299 kilometrelik uçuş hattı öne çıkıyor. Okyanusya’da ise Yeni Zelanda’daki Christchurch-Wellington hattı (EDR 14), en türbülanslı rota olarak belirlenmiş. Geçen yılın en türbülanslı 10 rotasında bakalım 2025’te nasıl bir değişiklik yaşanacak. Bu sene ne tür türbülans hadiselere yaşayacağız ve türbülanslara yakalanmayı aza indirecek çalışmalarda bir ilerleme olacak mı? Bekleyip göreceğiz. Ama elimizde artık türbülanslı hatlara yönelik veriler. Ben size geçen yılın en fazla hadise yaşanan hattını vereyim sizlerde ona göre hazırlıklı olun…
2024’ün en türbülanslı 10 rotası:
1-Mendoza – Santiago
2-Cordoba – Santiago
3-Mendoza – Salta
4-Mendoza – San Carlos de Bariloche
5-Kathmandu – Lhasa
6-Chengdu – Lhasa
7-Santa Cruz – Santiago
8-Kathmandu – Paro
9-Chengdu – Xining
10-San Carlos de Bariloche – Santiago
YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN
Yazarın Diğer Yazıları
Bu gönderi kategorisi hakkında gerçek zamanlı güncellemeleri doğrudan bildirim almak için tıklayın.