Her yıl gerçekleşen Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği / IATA Genel Kurullarında son yılların iki önemli konusu var. Yolcu başına sağlanan karlarda bir fincan kahve barajını aşamamak ve özel sektör tarafından işletilen havalimanlarının havayolları gelirlerini baskılaması. Havayollarının yüksek yatırım bedelleri karşılığında düşük kar marjıyla çalışması, yolcunun sorunlarının diğer paydaşlar tarafından karşılanmaması ve tüm sorumluluğun havayollarında olması en fazla tartışılan konulardan birisi.
Bu sene Dubai’de gerçekleşen 80. Olağan Yıllık Genel Kurul’da IATA Genel Direktörü Willie Walsh bir kez daha kahve örneğini vererek yolcu başına gelirin 6,14 dolar olduğunu vurguladı. Geçtiğimiz aralık ayında, Cenevre’de yapılan IATA Global Media Days etkinliğinde de Walsh bu konuyu gündeme getirmişti. Maalesef 2024 rakamlarından beklentilerin de yolcu başına karlılıkta sektörün bir fincan kahve barajını aşamayacağını gösteriyor.
IATA Genel Kurulu’nda görüştüğüm Türk Hava Yolları (THY) Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı Ahmet Bolat da kahve örneğini detaylandırarak, THY’nin yolcu başına karlılığının 6,14 doların üzerinde olduğunu, ancak havayolları arasında zarar edenlerin olması, düşük maliyetli şirketlerin operasyonları ve henüz toparlanma aşamasındaki taşıyıcılar sebebiyle genel ortalamanın düşük kaldığına dikkat çekti. Aynı zamanda IATA Yönetim Kurulu Üyesi de olan Bolat, 6,14 doların altında olan, zarar eden şirketler olduğu gibi çok üzerinde yolcu başına gelir sağlayan şirketlerin de varlığına dikkat çekerek, pandemi sonrası iyileşmelerle birlikte yoğun bir rekabet dönemine girildiğine işaret etti.
Düşük kârla rekor gelir bekleniyor
IATA Genel Direktörü Walsh, toplantıda yaptığı açıklamada havayollarının 2024 yılı net kârının 30,5 milyar dolara, yolcu sayısının 4,96 milyara, hava kargo hacminin ise 62 milyon tona ulaşmasının beklendiğini ifade ederek, gelirde rekor kırılmasına rağmen kar marjlarının yüzde 3 seviyesiyle çok düşük kaldığının altını çizdi. Kısacası gelirler artıyor, ama karlılık henüz havayollarını mutlu edecek yükselme aşamasına geçmiş değil.
IATA araştırmasına göre 2024’te yaklaşık 1 trilyon dolar rekor gelir bekleniyor. Fakat harcamaların da 936 milyar dolar gibi rekor bir seviyeye ulaşacak olması net karın 30,5 milyar dolar seviyesinde kalacağını gösteriyor. İşte bu hususa dikkat çeken Walsh, kâr marjının birkaç yıl öncesine göre büyük başarı olduğunu, ama sektörün gelişimine devam etmesi için de yükselmesi gerektiğini belirtti.
Dubai’deki genel kurulda bir kez daha IATA Yönetim Kurulu Üyeliği’ne seçilen Pegasus Havayolları Yönetim Kurulu Başkanı ve IATA önceki dönem Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Nane de maliyetlerin çok değişken ve yüksek olması sebebiyle havayollarının giderlerini karşılamakta güçlük çekmesi sebebiyle yolcu başına gelirlerin düşük kaldığına vurgu yaptı.
Seyahatlerin maliyetleri düşüyor
Öte yandan iyi gelişmeler de var. Yine IATA araştırmasına göre havayoluyla seyahatlerin gerçek maliyeti son on yılda yüzde 34 düşmüş. Bu sebeple küresel ölçekte yolculukların hızla artması bekleniyor. Yapılan anketler de bu gerçeği ortaya koymuş durumda, fakat havayollarının yarattığı değere rağmen yolcu başına 6,14 dolar kar etmesi sektörü düşündürmeye devam ediyor. Çünkü düşen maliyetlerle birlikte, bilet fiyatları da aşağıya geliyor, ama sektördeki yoğun rekabet küresel ekonomik dalgalanmalar kar marjını artmasını baskılıyor.
THY Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Üyesi, Mali İşlerden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Murat Şeker’e de bir finansçı gözüyle kar marjlarının düşük kalmasının sebeplerini sordum. Şeker, THY’nin yolcu başına düşen kâr marjının IATA’nın açıkladığı küresel ortalamanın üzerinde olduğunu, bunda pandemi döneminde aldığı tedbirlerin etkisini görmek gerektiğini vurgulayarak, önümüzdeki aylarda ve yıllarda sektörde rekabetin daha da artacağını ifade etti. THY’nin yeni dönemde yolcu başına karlılığının yoğun rekabetler sebebiyle belli oranda etkileneceğini, ama geniş networkleri sebebiyle gelir akışının gelişmeye devam edeceğinin altını çizdi.
İklim değişikliğinde hükümetler zayıf kalıyor
Havayolları iklim değişikliğine, küresel ısınmaya da en fazla önem veren sektör olarak dikkat çekiyor. IATA Genel Kurullarında önemli bir gündem maddesi 2050 yılına kadar net sıfır karbon emisyonuna ulaşma hedefi için belirlenen yol haritası. Özellikle hükümetlerden havacılık sektörünün Sürdürülebilir Havacılık Yakıtı (SAF) konusunda attığı adımlarda yardımcı olması isteniyor. En önemli sorun ise belirlenen oranda SAF kullanılmasında hükümetlerin denetim yapmaması ve SAF yakıtların taşınma ve tedarikinde yaşanıyor.
Pegaus Havayolları Genel Müdürü Güliz Öztürk de yolcu başına düşen gelirlerde havacılık sektörünü etkileyen pandemi gibi faktörlerin etkisi olduğunu, ancak sektörün giderek hem toparlanacağına hem de gelirlerini artıracağına inandığını söyledi. Öztürk, özellikle küresel ısınma konusunda havacılık sektörünün üzerine düşeni fazlasıyla yaptığını, ancak hükümetlerden beklenen desteği henüz görmediği IATA Genel Kurullarında gündeme gelmeye devam ettiğini söyledi.
Uçak kaza raporları yayınlanmıyor!
IATA Genel Direktörü Willie Wals, genel kurulda yaptığı konuşmada, “Küresel Havacılık Veri Yönetimi” programıyla haftalık 150 bin uçuştan veri topladıklarını, gelişen yapay zekâ yetenekleriyle de bu verileri işleyerek güvenlik konusunda daha güçlü hale geldiklerini ifade etti. Walsh önemli bir hususa daha dikkat çekti. Son altı yılda incelenen 226 kazaya ilişkin sadece 121 raporun yayınlandığına işaret ederek, bunun görev ihmali olduğunu ifade etti. Türkiye ve diğer birçok ülkede hava aracı kaza raporlar ya tam olarak yayınlanmıyor ya da çok geç yayınlandığı için kazalardan gerekli derslerin çıkarılması ve önlem alınmasında ihmaller oluyor.
IATA’nın büyük önem vererek üzerinde durduğu 2050 yılına kadar net sıfır karbon emisyonuna ulaşmanın isteğe bağlı değil, varoluşsal bir gereklilik olduğuna dair tespitlerinin ise diğer tüm sektörlere örnek olması gerekir. Havacılıkta SAF üretiminin bu yılki yakıt ihtiyacının %0,5’ini biraz geçeceği bekleniyor. Ancak Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü (ICAO) tarafından kabul edilen hedef olan SAF aracılığıyla 2030 yılına kadar %5 emisyon azaltımına ulaşmanın ise zor olacağına dikkat çekiliyor. Yani ortadaki gelişmelere bakılırsa çok iddialı bir hedef olarak görülüyor. Fakat belirlenen oranlarda SAF kullanılması için hem destek hem de denetim gerekiyor.
Hindistan güçlü geliyor
Son yıllarda IATA Genel Kurulu’nun Çin’de Şangay yapılması çok konuşulmuştu. Pandemi sebebiyle de bir türlü gerçekleşmedi. Gelecek yıl Çin’de olabileceği yönünde tahminler yapılırken devreye Hindistan girdi ve Indigo Havayollarının etkin lobisiyle IATA Genel Kurulu’nun Yeni Delhi’de yapılmasını sağladı. Doğu’nun iki devinin rekabeti havada da devam etti ve Çin bir kez daha küresel havacılık dünyasıyla ilişkisini ertelemiş oldu.
Hindistan’ın son yıllarda yüksek rakamlı uçak siparişleriyle öne çıkan havayolu IndiGo’nun CEO’su Pieter Elbers da IATA Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini bir yıllık süre için Dubai’de üstlendi. Gelecek yıl IATA Genel Kurulu da Indigo ev sahipliğinde Yeni Delhi’de yapılacak. Elbers, Indigo’ya KLM Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su tecrübesiyle geldi ve şirkette yaptığı atılımlarla dikkat çekiyor.
Hindistan son yıllarda dünyanın en büyük ve en hızlı büyüyen sivil havacılık pazarlarından birisi olarak öne çıkıyor. Hindistan’ın havayollarıyla yükselişe geçmesi bu ülkeye yoğun seferleri olan Ortadoğu merkezli taşıyıcılar başta olmak üzere birçok önemli havayolunu da etkileyecek gibi görünüyor. Dünyanın dört bir yanında havayolları arasında yoğun rekabetlerin yaşandığı bir döneme girmiş bulunuyoruz.
Dubai’den bugünlük bu kadar…
YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN
Yazarın Diğer Yazıları
Bu gönderi kategorisi hakkında gerçek zamanlı güncellemeleri doğrudan bildirim almak için tıklayın.