İlk defa tanıtımlarını gördüğümde üzerindeki yerli ödemi sistemi ‘Troy’ ibaresi dikkatimi çekmişti. Merak edip projenin detaylarını araştırdığımda ise yerli ödem sistemine vurgu yapılan bir açıklamaya maalesef denk gelmedim. Şayet tüm Türkiye’de geçerli olmak üzere bir ulaşım kartı hizmete sokulmak üzere yola çıkılmışsa bunun yerli ödeme sistemi ‘Troy’ ile devreye girmesi çok yerinde olacaktır. Böyle bir proje için de Ulaştırma Bakanlığını tebrik etmek gerekir.
Uzun bir süre Türkiye’de bankaların kullandığı yabancı ödeme sistemlerine; Visa, Mastercard ve sair gibi kurumlara çok büyük rakamların ödendiğine vurgu yaparak, neden yerli ödeme sisteminin yaygınlaştırılamadığını sorguladım. Ancak ‘Troy’ ödeme sistemine sahip çıkacak bir adres bulamadım. Sorularım hep havada kaldı!
‘Troy’a devletin ilgili makamlarının ilgisiz kalmasını yabancı ödeme sistemlerinin lobisine bağlamak en kolayı. Ancak bu işin de mutlaka yerli işbirlikçileri ve buradan fayda temin edenleri vardır. Bu konuyu sık sık yazdığım dönemde, önemli bir isim, “Mesajların yerine ulaşıyor. Çok da faydalı oluyor.” Şeklinde açıklama yapınca derin bir nefes almıştım. Gerçekten de akabinde başka medya organlarında da sık sık ‘Troy’ haberleri yer almaşı başladı. Yaygınlaştırılması için adımlar atıldı. Fakat bir türlü olması gerektiği gibi kullanımı yaygınlaşamadı. Halen daha da yerinde sayıyor, dersem yanlış olmaz.
Yaklaşık 3 yıl önce bu konuya yoğun bir şekilde temas etmeye başladım. Kamuda kıpırdanma da bu şekilde oldu, ama devamı bir türlü gelmedi. Yaklaşık 8 ay önce Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz başkanlığında yapılan Ekonomi Koordinasyon Kurulu (EKK) toplantısında ülkemiz finansal altyapısının güçlendirilmesi için Türkiye’nin Ödeme Yöntemi (TROY) gündeme gelmiş, yaygınlaştırılması için karar alınmıştı. Acaba o günden bu yana ne gibi adımlar atıldı? ‘Troy’ ne kadar yaygınlaşabildi? Merak ediyorum. Acaba bu konuda bilgi verebilecek bir makam var mı?
Sadece Bankalararası Kart Merkezi AŞ’nin (BKM) Faaliyet Raporlarında ‘Troy’ hakkında bilgi alınabiliyor. Etkinliğinin çok az olduğunu da buradan hareketle yazılarıma taşımıştım. Ayrıca ‘Troy’ logolu kartlara kamunun ilgisizliği sebebiyle erişilemediğini de defalarca gündeme getirdim. Bankalara ve finans kurumlarına gidip ‘Troy’ kart talep ettiği halde, alamayan okurlarımdan da sıkça mesajlar gelmeye başlamıştı. Kısacası bu konuda bir tuhaflık var.
Hâlbuki 27’si banka, 11’i elektronik para kuruluşu toplam 38 kurumda banka kartı olarak kullanılabildiği bilgisi paylaşılmasına rağmen sahadaki gerçekler çok farlı. Dijitalleşen dünyada ve hükümetin ekonominin kayıt altına alınması yönündeki son kararlarıyla ‘Troy’ daha da değerli hale gelmiş durumda. Kimse yanında para taşımak istemiyor. Özellikle TL’nin yabancı paralar karşısındaki durumu ortadayken ciddi anlamda taşıma sorunu söz konusu. Çözümü de ‘Troy’ olacaktır.
Ulaştırma Bakanlığı’nın ‘Troy’ logolu “Türkiye Kartı” projesinin acilen yaygınlaştırılmasının en iyi zamanı. Sadece raylı sistemlerde, TCDD’de değil, kara, deniz ulaşımı ve Türk Hava Yolları (THY) gibi kuruluşlarımızı da kapsayacak yöntemlere kafa yorulması gerekir. Kamunun maaş ödemelerinde de ‘Troy’un nasıl devreye alınabileceği üzerine çalışılmalıdır.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, İstanbul’da toplu taşımada “Türkiye Kart” kullanımının vatandaşların seyahatlerini kolaylaştıracağını açıklaması üzerine en de bu satırları kaleme aldım. Ancak “Türkiye Kart” ismiyle müsemma hale getirilip, hayatın tüm alanlarında da kullanılacak şekilde hizmete sokulursa daha iyi olmaz mı?
YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN
Yazarın Diğer Yazıları
Bu gönderi kategorisi hakkında gerçek zamanlı güncellemeleri doğrudan bildirim almak için tıklayın.