Bir havalimanı düşünün ki içinde insanları mutlu etmek, stresini atmak, uçuş korkusunu, fobilerini arka plana itmek için köpek, kedi, domuz ve tavşan görev yapıyor. Bu amaçla eğitilmişler ve kadrolu olarak insanlara yardımcı oluyorlar.
Geçen hafta San Francisco Havalimanı’ndan Türk Hava Yolları (THY) ile İstanbul’a dönme hazırlıkları yaparken ben de sevimli köpekler Noodles, Bombay ve Roman ile güzel zaman geçirdim. Görevlilerin eşliğinde insanların onlarla, onların insanlarla ilişkilerini gözlemdim. Farklı bir tecrübe daha yaşadım. ABD başka bazı havalimanlarında da benzer uygulamalar var. İlginç, takdire şayan bir program olduğunu söylemeye gerek yok sanırım.
İstanbul Havalimanı (İGA), Türkiye’de ve yurtdışında birçok havalimanını işleten TAV ve Sabiha Gökçen Havalimanı yönetimini kısa süre devir alan IC Holding yetkililerinin de bu hususu dikkate almalarını hararetle tavsiye ederim. Nede olsa ülkemizde işsiz, sokaklarda başıboş gezen köpek çok. Bunların terapi eğitimine uygun olan bazılarına görev verilebilir. Böylece hayvanlara kötü davranılmaması noktasında da bir farkındalık oluşturulabilir.
San Francisco Havalimanı’nda görev yapan tüm hayvanların havalimanın sitesinde fotoğraflı olarak isimleri ve gerekli bilgiler yer alıyor. San Francisco’nun WAG Tugayı’nda yer alan hayvanlar bir görevliyle birlikte, üzerlerinde “Pet Me / Beni Sev” yazan yeleklerle terminalde dolaşıyorlar. Havalimanın tek terapi kedisi Duke Ellington Morris, çocuklardan müthiş ilgi görüyor ve ortamı anında sakinleştiriyor.
San Francisco Havalimanı’nda görev yapan Wag Tugayı ekibi hayvanları ve onların bakıcıları, ABD’nin de ilk resmi olmayan havalimanı hayvan terapisi programının birer parçaları. Özellikle 11 Eylül hadisesi sonrası uçuşlarda stresin artması sebebiyle bu hayvanlı terapi gündeme gelmiş ve başarılı olmuş. Şu anda yaklaşık 18 hayvan, dernek kanalıyla sahiplerinden ödünç alınarak havalimanında görevlendiriliyor. Sahipleri de onları dönüşümlü vardiyalarla birkaç saatliğine havalimanına getiriyor. Ancak her hayvanın böyle bir görev için uygun olmadığının özellikle altı çiziliyor.
Yerdeki kırıntılara tenezzül etmeyen, sakin, insanlar dokunduğunda tepki vermeyen, kucaklaşmaya eğimli olan bu hayvanların, onlarla ilgilenen, hatta ilk defa bir hayvanla bu kadar yakın temas kuran bazı insanları da hayvan sahibi yapma potansiyeli taşıyor.
Yolunuz San Francisco Havalimanı’na düşerse mutlaka bu ünlü hayvanlarla tanışın. Diyalog kurun ve sevin onları. Çünkü onların görevi sizleri mutlu etmek, hatta güldürmek.
İstanbul’da da “Pet Me” Programı Olamaz mı?
Geçen hafta San Francisco’dan İstanbul’a dönerken ben de bu programla tanıştım ve sevimli köpekler Noodles, Bombay ve Roman ile güzel zaman geçirdim. Bu deneyimden o kadar etkilendim ki, İstanbul Havalimanı’nda da benzer bir programın uygulanmasını öneriyorum.
Stres ve uçuş korkusunu azaltır: Hayvanlarla etkileşim kurmak, stres ve kaygı hormonlarının seviyesini düşürerek insanları rahatlatır. Bu da uçuş korkusu olan yolcular için oldukça faydalı olabilir.
Yolcuların mutluluğunu artırır: Hayvanlarla vakit geçirmek, insanlara mutluluk ve sevgi verir. Bu da havalimanında daha keyifli bir atmosfer oluşmasını sağlar.
Çocuklara keyifli bir deneyim sunar: Çocuklar hayvanları severler ve onlarla vakit geçirmekten büyük keyif alırlar. “Wag Tugayı” programı, çocuklara havalimanını daha eğlenceli bir yer haline getirir.
İstanbul’un imajına katkıda bulunur: İstanbul, hayvan sever bir şehir olarak bilinir. “Wag Tugayı” programı, bu imajı daha da güçlendirmeye yardımcı olur.
Yazarın Diğer Yazıları
Bu gönderi kategorisi hakkında gerçek zamanlı güncellemeleri doğrudan bildirim almak için tıklayın.