Türkiye bir süredir haberleşme ve iletişim teknolojileri üzerinde çalışmalar yapıyor. Bu alanda güvenliğini sağlamak için yerli ve milli teknolojilerin gelişmesi için gayret gösteriyor. Savunma Sanayi Başkanlığı’nın (SSB) girişimi ve destekleriyle ilk yerli ve milli baz istasyonumuz ULAK hayata geçirildi. Bunun için Aselsan’ın yüzde 50 ortağı olduğu ULAK A.Ş. özel bir şirket olarak kuruldu. Daha da özelleşmesi ve sivilleşmesi için çaba sarfedilmesi icap ediyor, ama asıl çabanın yabancı hayranlığının kırılarak ULAK ürünlerinin kullanılmasında harcanması kaçınılmaz görünüyor.
ULAK 4,5G baz istasyonu şu an bazı şehirlerimizin tüm mobil ihtiyacını karşılıyor. Türk Telekom’un yerli ve milli ULAK’a verdiği desteğin başarıda rolü büyük. 3 GSM opetarörümüz var; en büyüğü ve en fazla baz istasyonuna sahip olan Turkcell yerli ve milli ürün kullanmayı çoktan bıraktı. Son olarak KKTC’yi de yabancı baz istasyonlarıyla kuşattı. Gerekçesi de hazır: “Halka açık şirketiz. En ucuz olanı almak durumundayız.” Nasıl?
KKTC’de Turkcell yerli ve milli uyarıları bile dikkate almadı. Şimdi BİP’in ticari olarak kullanımını artırmak için “Türkiye’nin verisi Türkiye’de kalmalı” gibi anlamsız sloganı kullanıyorlar. Altyapısını yabancı ürünlerle donatmış, tüm baz istasyonlarının yabancı olması için can atmış bir Turkcell, bu haliyle nasıl Türkiye’nin verisini Türkiye’de tutacak?
Mobil abonede ikinci sırada olan Vodafone da ciddi anlamda ULAK’a destek veriyor. Ama ULAK’a asıl destek tartışmasız mobil iletişimde pazar payı en az olan Türk Telekom tarafından veriliyor. Türkiye’nin fiber altyapısında, sabit telefonunda, internetinde lider olan Türk Telekom’un yerli projelere, start up şirketlere verdiği destek çok kıymetli. Geçtiğimiz hafta Silikon Vadisi’ne başarılı start projelerini ve girişimcilerini taşıyıp, eğitim almalarına destek veren Türk Telekom, bu hafta da Barcelona’da Dünya Mobil Kongresi’nde (WMC) yerli ve milli 5G projelerine verdiği destekle adından söz ettirecek.
Türk Telekom, bazı şirketlerle ortak geliştirdiği, destek olduğu, sahip çıktığı “5G mobil şebeke ve endüstri 4.0 uygulamaları” projesini Dünya GSM Birliği (GSMA) tarafından düzenlenen WMC’de küresel aleme tanıtacak. Yerli teknoloji firmalarımız i2i Systems yetkilileriyle ben de Barcelona’ya gelmeden önce konuştum. 5G için bazı önemli ürünler geliştirdiklerinin altını çizdiler, ama işin heyacanını Barcelona’ya bıraktılar. “Uçtan uca 5G” sloganı yerine başarılı olunan, ürün geliştirilen noktaya, 5G stratejisine Türk Telekom da doğru noktadan destek veriyor. Şirket, sisteminde kullanmakla kalmıyor, dünyaya pazarlanmasının da önünü açıyor.
Türk şirketleri İ2İ, NaraXR ve IQVizyon işbirliğiyle OSTİM’de hayata geçirilen Türkiye’nin ilk yerli ve milli endüstriyel 5G mobil şebeke ve Endüstri 4.0 uygulamaları projesini Türk Telekom, Barcelona’da dünyanın gündemine sokacak. Teknoloji ürünleri ihracatının önünü açacak. İşte bu gelişmeye de KAAN ve Türkiye’nin İHA’ları da ciddi algı ve teknoloji üreten ülke katkısı sunacak.
Pandemiden önce Barcelona’daki bu fuarda Turkcell kocaman stant açar, yerli ve milli uygulamaları tanıtırdı. O Turkcell artık yok. Yabancı şirketlerle iş birliği yapmanın vahametini yaşıyor. Artık yöneticileri sadece izleyici olarak bu fuarda iş birliği yaptıkları yabancı şirketlerin stantlarını geziyorlar. Buraya bir “BİP” koyabiliriz.
Türk Telekom’un PİLOT programından mezun olan girişimciler ise geçtiğimiz hafta San Francisco’daydı. Yerli ve milli ürünleriyle Slikon Vadisi’nde Stanford Üniversitesi ile 10 günlük eğitim iş birliğine girdiler. Türk Telekom’un desteğiyle alacakları eğitimin ardından da ABD’li yatırımcılarla buluşup, projelerini anlatacaklar. Bu adımlar sonrasında yeni ve devasa teknolojik bir Türk şirketi ortaya çıkabilir. Neden olmasın? Bu hafta da Türk Telekom Barcelona’da 3 teknoloji şirketiyle sahneye çıkıyor. Bir ilke imza atarak yeni nesil teknolojiler için uygun altyapıyı yerli ve milli ekosistemi sağlayarak 5G endüstriyel mobil şebeke projesini hayata geçirdi. Şimdi de dünyaya sunuyor. ULAK’a da en büyük desteği vermeye devam ediyorlar. Bu projeleri desteklemek demek aynı zamanda kendi geleceğimize yatırım yapmak demek. Daha ötesi var mı?
Bakalım KAAN’un uçması, Barcelona’da teknoloji algımıza nasıl bir katkı sunacak? ‘Muhabere – muharebe konseptine doğru nasıl yol alacağız? Çünkü artık savunma denince kara, hava, deniz akla gelmiyor. Uzay, siber ve muhabere de konsepte girmiş durumda. Milli bir haberleşme, telekomünikasyon sistemin yoksa sen de yoksun demek…
Yazarın Diğer Yazıları
Bu gönderi kategorisi hakkında gerçek zamanlı güncellemeleri doğrudan bildirim almak için tıklayın.