Tüm dünyada yeni ve temiz enerji kaynakları arayışı büyük bir ivmeyle devam ediyor. Ancak halen daha fosil yakıtların yerine geçebilecek sürdürülebilir enerji kaynağı bulunmuş değil. Bur çerçevede havacılık sektöründe de biyoyakıtla uçuş denemeleri yapılıyor. Düzenleyici kurumların daha çevreci yakıt kullanımı için açıkladığı takvimler de söz konusu.
Bu kapsamda Türk Hava Yolları da çevreci yakıt kullanmaya başlayan havayolları arasına dün katıldı. Sürdürülebilir kaynaklardan elde edilen ve halihazırda uçakların kullandığı JETA1 yakıtından 3 kat daha pahalı olan biyoyakıt ilk kez İstanbul Havalimanı – Paris Charles De Gaulle Havalimanı uçuşunda kullanıldı. Haftada bir de tekrarlanacak. THY Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Ahmet Bolat da göreve geldikten sonra katıldığı ilk törende çevreci yakıtın süreç içerisinde farklı uçuş rotalarına yaygınlaştırılacağını söyledi.
Dün İstanbul Havalimanı’nda Türk Hava Yolları iştiraki olan TFS (Turkish Fuel Services) şirketi tarafından ilk biyoyakıtla uçuş töreni yapıldığı gün; ben de ofisimde Boeing Ticari Uçaklar Pazarlama Direktörü Keith Nida’yı GTC İletişim ve Danışmanlık’tan Banu Buyurgan ile birlikte misafir ediyordum. Doğal olarak biyoyakıtlı uçuşları da konuştuk.
Keith Nida, ilk yüzde 100 biyoyakıtla ticari uçuşu Boeing 777’nin yaptığına dikkat çekti. THY’nin ilk biyoyakıtla uçuşa hazırlandığını kaleme aldığım yazımda havacılık sektöründe sürdürülebilir biyoyakıtla uçuşlara en fazla desteği Boeing’in verdiğine işaret etmiştim.
Dün THY’nin gerçekleştirdiği operasyonda yüzde 2 oranında biyoyakıt kullanıldığı dikkate alınırsa Boeing’in Mayıs 2018’de yüzde 100 biyoyakıtla gerçekleştirdiği ilk uçuşunun oldukça anlamlı olduğunu söylemeye bile gerek kalmayacaktır.
Boeing, 777 kargo modeli Seattle – Memphis arasındaki çift yönlü uçuşunda yüzde 100 biyoyakıt kullandığında bu uçağa General Electric 90-115B motorları güç veriyordu. Uzun süre yapılan testler neticesinde de uçak yüzde 100 biyoyakıtla kullanarak bir ilki gerçekleştirmişti. Kullanılan biyoyakıt ise atık hayvansal yağlar ve bitkisel yağların karışımından elde edilmişti. Bazı biyoyakıtların bir başka özelliği ise normal jet yakıtlarına göre yüzde 3-4 daha fazla enerjiye sahip olması.
Ancak maliyetleri sebebiyle kısa vadede yüzde 100 biyoyakıtla uçuş pek mümkün görünmüyor. Sera gazı etkisini azaltmak için dünyadaki ilgili otoritelerini kararlarıyla biyoyakıtlar peyderpey hayatımıza girecek.
Yazarın Diğer Yazıları
Bu gönderi kategorisi hakkında gerçek zamanlı güncellemeleri doğrudan bildirim almak için tıklayın.